Mesajı Okuyun
Old 30-09-2006, 10:55   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Birebir benzemiyor olsa da, paralellik gösterdiği inancıyla aşağıdaki Yargıtay ilamını ekliyorum.

Kararlar genellikle şu esaslara yönelik kabuller içeriyor:

İhtiyati haciz, icrai haciz aşamasına gelininceye dek alacağın ödenmesini garanti altına alacak bir tedbir.

İhtiyati haciz kararlarına itiraz sebepleri, şekli ve tahdidi. İhtiyati haczin dayandığı sebeplere, Mahkemenin yetkisine ve teminat miktarına itirazla sınırlı.

İcra takibi açıldıktan sonraki ihtiyati haciz kararlarında, itiraz yeri İTM.

Verilecek kararlar kesin, temyizi kabil değil.

Aşağıdaki içtihatta, sizin sorunuza benzerlik buluyorum:

İhtiyati haciz kararı verecek olan Mahkeme, alacağın varlığı ya da yokluğuyla ilgili karar verme yetkisine sahip değil. Açılan menfi tespit/borcun yokluğu davasının dahi, ihtiyati haciz talep etmeye engel olmadığı kabul edilmiş.

Takipten önce açılan menfi tespit davası ile, icra takibinden sonra borcum yok itirazıyla durmuş olan bir icra dosyasına konu alacak kavramları, kanımca birbirinden farklı değil. Her iki durumda da, alacak, borçlu yanca kabul edilmiyor.

Ama ihtiyati haciz, maddi hukuka ,alacağın varlığı/yokluğuna ilişkin detaylarla ilgili tespit içermiyor, sadece bir TEDBİR.

Bu nedenle, itiraz üzerine duran bir takipte niza konusu olan alacak talebine ilişkin olarak da, ihtiyati haciz kararı verilebilir şeklinde düşünüyorum.

Saygılarımla...



HD 19, E: 2004/012608, K: 2005/000615, Tarih: 03.02.2005
[*]İHTİYATİ HACİZ ŞARTLARI[*]İHTİYATİ HACİZ KARARINA İTİRAZ



(2004 s. İİK. m. 257, 265)

Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde talep eden Tedaş vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Tedaş A.Ş. vekili, borçluların abone sözleşmesi uyarınca verilen enerji bedelini ödemediğini ileri sürerek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkemece İİK.nun 257. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Borçlular vekili, ihtiyati haciz talebinin kabul edilemeyeceğini, Torbalı mahkemelerinin yetkili olduğunu, kaçak kullanım olmadığına ilişkin olarak açılan menfi tesbit davasının derdest olduğunu ileri sürerek ihtiyati hacze itiraz etmiştir.

Mahkemece ihtiyati hacze konu bedelle ilgili menfi tesbit davası açıldığını, ihtilaf konusu bedel için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.

İİK.nun 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenleri düzenlenmiştir. Hükme göre borçlu ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir. Borçlu vekilinin itirazı belirtilen sebeplerin dışında alacağın kendisini ilgilendiren itirazları içermektedir. Bu itirazların dayandığı sebeplerin haklı olup olmadığı yargılama sonucunda belirlenebileceğinden itirazın kaldırılması talebinin kaldırılması isabetli değildir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ihtiyati hacze konu bedelle ilgili menfi tesbit davası açıldığı gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 3.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.