Mesajı Okuyun
Old 03-03-2011, 01:24   #198
hızır hafiye

 
Varsayılan

Sayın gemici
Ben Avrupa parlamentosu bu kararları destekler demedim bu tarz kararlar alırlar ama parlamentoyu oluşturan devletlerin kendileri bu kararları uygulamaz diye üye iki devlet örneği verdim. ( İngiltere -Fransa) aynı parlemanto nükleer silahsızlanma adına diğer coğrafyadaki ülkekere baskı yapar ama kendileri silahlanır.herkes özgürdür kimse kimseden üstün değildir der diğer taraftan petrol için katliam yaparlar. Ama konumuz bu değil.
Konumuz hukuku içimize sindirip sindirememe konusu. Önceden de sordum.kameralar hakkında İdare aleyhine verilmiş bir karar varmı diye cevap alamadım. örneğin, cmk daki müdafi ile görüşme maddesinin düzenlendiği, yakalama gözaltına alma ve ifade alma yönetmeliğinde Şüpheli veya sanık vekâletname aranmaksızın müdafi ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin müdafii ile yazışmaları denetime tâbi tutulamaz derken diğer yandan yine aynı kanunda suç şüphesi altında bulunan avukatların iletişiminin tespiti konusunda da düzenleme yapılmış. Yani sizin şüpheli konumdaki müvekkilinizle müdafi görüşme odasında özgürce konuşabilmeniz kanunla koruma altına alınmışken aynı şüpheli şahısla yaptığınız telefon görüşmeleriniz yine aynı kanuna dayanarak tespit edilebilmekte ve dinlenebilmekte. Ben de diyorum ki kanun yada yönetmelik kamera ile izleme konusunda ne diyor. sonuçta hukuk devletiyiz. Sizlerde hukukçusunuz. Bana mobese kameralarının aleyhinde verilmiş karar gösterirseniz ve bu karara rağmen uygulamaya devam ediliyor diye bir iddianız varsa sizi anlarım. yok bunlar sizin kendi görüşlerinizse sadece saygı duyarım.
Alıntı:
Yazan Gemici
Ülkemizde, Özel Hayatın Gizliliği, Haberleşme Hürriyeti ve Haberleşmenin Gizliliği Anayasa ile korunmuştur. (T.C.Anayasası Madde 20, Madde 22). Türkiye ayrıca; (8.maddesiyle) “Herkesin Özel ve Aile Hayatına, Konutuna ve Haberleşmesine Saygı Gösterilmesini” hükme bağlayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni 1954 yılında onaylamış; “Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması”’na ilişkin 108 sayılı Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni de 1981 yılında imzalamıştır. Bunların yanı sıra Türkiye, veri koruması ve sınır-ötesi bilgi akışı konusundaki OECD Yönlendirici İlkeleri’ni de imzalamıştır.
Bunların mobese kamerasıyla alakasını anlayamadığım için cevap yazamadım.' Sayın hızır hafiye, benim düşünceme göre bu alandaki tartışmanın özünü anlıyamadığınız bu konu oluşturuyor.
Sayın gemici tartışılan konu mobese kameraları. bu kameralarla yukarıda sayılan hakların ihlali nasıl yapılacak. Anlamadığım bu. Mesela yukarıda sayılanlardan ‘’kişisel verilerin otomatik işleme tabi tutulması karşısında bireylerin korunması‘’ en güzel örneği mernis projesidir. Sadece TC. kimlik numarasının girilmesiyle kişiye ait bilgilere ulaşılır. kullanımı yetkili kurumlarda yetkili (giriş şifresi olan) kişiler tarafından sağlanır. Ve devlet vatandaşlarının kişisel bilgilerini üçüncü şahıslara karşı korumakla mükelleftir. bunun adına tedbirler almak zorundadır. Şimdi bu uygulamanın mobese kamerasıyla ne alakası var.
Yada ‘’haberleşme hürriyeti ve haberleşmenin gizliliği’’. İlgili maddede ; Millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi sebepleriyle usulüne uygun olarak verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça, haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. deniyor. İletişimin tespiti dinlenmesi ve kayda alınmasıyla yine mobese kameralarının ne alakası var. Yada özel hayatın gizliliğiyle taksimde ki yada otobanda ki kameranın ne alakası var. Evet ben anlayamadım. Eğer bilgilerinizi bizle paylaşırsanız hem sevinir hem de anlarım.
Saygılarımla…