Mesajı Okuyun
Old 18-10-2006, 10:33   #14
gerunsal

 
Varsayılan

Sayın Kayar; Sayın Yılmaz ve Sayın Korayad;

Hepinize öncelikle ve içtenlikle teşekkürlerimi iletiyorum. Bu sohbet en azından benim için gerçekten de bir ders havasında geçiyor. Şahsınız nezdinde gruptan öğreneceğim çok şey olduğuna ilişkin ikinci iletimdeki öngörümde ne kadar haklı olduğumu çok daha iyi anlıyorum .

Sayın Kayar;

Sayenizde toplumsal cinsiyet -gender- kavramının daha önce bilmediğim bir çok yönünü öğrenmiş oldum. Ancak bu hususta özellikle dikkatimi çeken baştan beri dile getirmeye çalıştığım fikirlerimde büyük bir değişiklik yaratmaması oldu. Toplumsal roller açısından cinsler arasında tarih boyunca varlığı kabul edilmiş olan farklılıklarında giderilmesinin yolunun bu farklılıkları körükleyecek bir tutum olmaması gerektiğini düşünüyorum hala. Şu an yaratılış-varoluş gereği eşit olan iki cins arasında daha sonradan toplum nedeni ortaya çıkan farklılıklar ancak cinsler arasında baştan gelen eşitliğe göre hareketle giderilebilir. Toplumun -ya da Sayın Korayad'ın belirttiği üzere doğanın- her iki cinse de yüklediği rollerin eşitlenmesi ancak başta kabul edilecek eşitlikle giderilebilir. Ve toplum zamanla bu eşitliği içselleştirip kendi baskısını ortadan kaldırabilir.

Bakınız cinsler arasında var olan durumun kaynağı her ne olursa olsun ortadan kaldırılması ancak baştaki durumun kabulu ile mümkün olabilecektir. Çünkü aksi durum her iki cins aasında ve toplum nezdinde başaçıkılmayacak sorunların oluşmasına gebedir. Kişilerin ilkel yaşamdan gelen ve tamamen doğadan aldıkları kendini koruma içgüdüleri de bu durumun meydana gelmesinin en büyük nedeni olacaktır. İletinize kaynak sayın Profesörün yazısının son paragrafında altını çizdiği kısır döngünün çözümlenmesinin en temel yoluda kişilerin doğuştan taşıdıklarını kendilerine hatırlatmakda geçeceğini aksi durumun sonuç için doğru yol olmayacağını düşünüyorum.

Sayın Yılmaz;

Kuzey ülkelerinde yapılan uygulamaların doğru yol olduğunu asla düşünmüyorum. Zorlamalarla yapılanın uzun süreç içerisinde istendik sonuçlar doğurmasının olasılığı çok düşüktür. Kadın herşeyden önce önünde hukuki bir engel olmadığı için kendi hakkını kendisi korumak ve peşinde koşmak durumundadır. Eğer karşı cinsi böyle bir durumda karşısına çıkacak olursa o zaman hukuki açıdan alınması gereken önlemler düşünülebilir .Ancak bu önlemlerin hiçbiri ayrımcılığa neden olanlar olmamalıdır. Kişilerin mutlak eşitliğe dayanan sistem içerisinde varlıklarının devamı sağlanmalıdır. Bunun yolu ise kişilere başta olan gibi eşit haklar tanımak ve bu haklara karşı yapılan herhangi bir saldırı da koruma altına almaktan geçer. Ancak kimse birr hak kullnamazken ve herhangi bir hakka karşı girişilen saldırı olmaksızın bu korumanın yapılması başta temel hukuk mantığı ile çelişki oluşturmaktadır.

Fulya Hanım'ın içinde bulunduğu duum kendi çelişkisinin yansımasından başka nedir? Başından beri bahsettiğimizin aksine, Sayın Kayar'ın son iletisinde ayrıntılı olarak açıkladığı toplumsal rollendirmenin aksine tüm istediklerini elde etmiş ancak yine de kendisine yapılan bir haksızlığı siğneye çekebiliyorsa, kendi hakkını kendi aramkatan acizse bu konuda artık toplumun pek de yapabileceği olmadığını düşünüyorum...

Sorunuza ilk başta verebileceğim tek cevap toplumun kadına biçmiş olduğu kadınlık kıyafeti olurdu. Ancak Sayın Kayar'ın iletisi ile bu konuda artık çok daha fazla kelam edebilirm. Lakin buna pek gerek olmadığı kanısındayım.

Sayın Korayad;

Öncelikle bir hemcinsiniz olarak sonra ise insanların hiçbir ayrıma tabi olmadan eşitliğine inanan biri olarak sözleriniz beni sadece gülümsettiği ... Sohbete kattığınız yarı romantik hava için teşekkürler. Ancak bahsetmiş olduğunuz evrimin doğal değil toplumsal olduğu açıktır. Doğadaki cinsiyetlerin rolleri ele alındığında bu çok daha açık ve net olarak ortaya çıkacaktır. Hayvanlar arasında insanlardakine benzer bir erkek rolü sadece istisnai bir durumdur. Genel olduğu üzere yavruyu koruyan ve yaşamını sağlayan annedir... Halböyle olmakla karşı cinsimizin üzerimizdeki üstünlüğüne ilişkin savınız dayanaksız kalmaktadır...

Saygılarımla..