Mesajı Okuyun
Old 10-09-2009, 15:53   #2
NurTuna

 
Mesaj

Sayın Av.Armağan Konyalı,
Bu sorunu biz de yaşamaktayız, amatörce de olsa bu konudaki bir yazıyı paylaşmak istiyorum. Dilerim forumda ve bahsettiğiniz çalıştay için faydalı olur ya da ben yeni öneriler alırım yazımla ilgili olarak. Aslında işyerimde bu yazıyı kullanmadık, sadece hazırlanmış ve vazgeçilmiş olarak kaldı, bunun nedeni de sanırım tek başına kalmak bu şekildeki şikayetlerde.

En çok da ilgili kurumun sitesindeki şu öneri bence gerçekten başvurucular için caydırıcı:
"Haberleşmenin sağlanabilmesi amacıyla söz konusu cihazların bulunduğu yerden kaldırılmasının talep edilmesi yerine, Yönetmeliğe uygun faaliyet edip etmediğine veya Güvenlik Sertifikası alıp almadığına veya ölçümü yapılıp yapılmadığına dair başvuru yapılması daha uygun olacaktır."

Yazı bazı bölümleri çıkarılmış olarak (şikayetçi Şirket ve Baz istasyonu kuran Şirket) aşağıdadır:
BILGI TEKNOLOJİLERİ VE
İLETİŞİM KURULU BÖLGE MÜDÜRLÜGÜ’NE
İSTANBUL
.....Camii'nin kubbesi üzerinde Camiinin kurşunlarını eritip kablo çekerek.....2009 tarihinde .......'e ait BAZ İstasyonu yapıldığını öğrendiğimiz ve yine ilgi yazımızda açıklanan sebeplerle de Baz İstasyonunun kurulmasına iznimiz olmadığı bildirilmiştir. Bahse konu yazımızla Baz İstasyonu ve Trafo Binası kurulumlarının durdurulması ve hiç bir şekilde kurdurulmaması için gereğinin yapılmasını da talep ettik.

İlgi (b) yazınız ile Baz İstasyonu’nun ..........A.Ş.’ne ait olduğu, yönetmelik şartlarına uygun olduğuna dair sertifikasının olduğu, denetim programınızda bulunduğu bildirilmiştir. Yine İlgi (b) yazınızda Mobil Telekomünikasyon Şebekelerine Ait Baz İstasyonlarının Kuruluş Yeri, Ölçümleri, İşletilmesi ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik ve www.btk.gov.tr web sayfanız bildirilmiş ve Yönetmeliğin uygulanması ile görevli ve yetkili bir kurum olduğunuz açıklanmıştır.

Söz konusu Mobil Telekomünikasyon Şebekelerine Ait Baz İstasyonlarının Kuruluş Yeri, Ölçümleri, İşletilmesi ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik 04.08.2000 tarihinde 24130 no.lu Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Şikayetimiz ilgili Yönetmeliğin kapsamındadır. Sağlığın olumsuz etkileneceği hususu şikayetimizde, ilgi (a) yazımızda ifade edilmiştir.

Güvenlik mesafesinde yaşam bulunduğu, söz konusu Baz İstasyonunun yaşamın açıkça görüleceği ibadethanenin tam çatısında yer aldığı ve işyerimize ait fabrikaya yakınlığı ile yaşam alanımız içinde etkin olduğu bir gerçektir.

İlgili Yönetmelikte, Şikayetler/ Madde 21 - Sistemin işletilmesiyle ilgili şikayetler, bir kamu hizmeti niteliğindeki mobil telekomünikasyon hizmetlerinin verimli ve kesintisiz verdirilmesi ile görevlendirilen Bakanlığa yapılır. Yargı kararları haricinde, baz istasyonlarına Bakanlığın izni dışında müdahalede bulunulamaz.
ve
Yürütme/ Madde 24 - Bu Yönetmelik hükümlerini Ulaştırma Bakanı yürütür.
demektedir.

Bu nedenle işbu yazımız ve şikayetimiz esasen sağlığa zararlı baz istasyonunun kaldırılması yönünde olmakla birlikte bilgi dahilinde olmak üzere hizmet verimi ile ilgili Ulaştırma Bakanlığı’na da iletilecektir.

Yine Baz İstasyonu ........A.Ş.’ne ait olduğundan işbu yazımız örneği ve ayrıca Baz İstasyonunun kaldırılması talebimiz .......... A.Ş.’ne de iletilecektir.

Esasen, Kurumunuzun internet sayfasındaki bilgilendirmeyle ilgili sayfaya giriş yapıldığında sunulan bilgiye göre;
(http://www.tk.gov.tr/Tuketici/Sorula...#Yakınımızdaki baz istasyonun kaldırılmasını istiyorum. Şikayetimi nereye yapmalıyım)
Yakınımızdaki baz istasyonun kaldırılmasını istiyorum. Şikayetimi nereye yapmalıyım?
Baz istasyonu hakkında şikayetler Kurumumuz Tüketici Şikayetleri Merkezine, posta, e-posta, faks ile yapılmalıdır. Haberleşmenin sağlanabilmesi amacıyla söz konusu cihazların bulunduğu yerden kaldırılmasının talep edilmesi yerine, Yönetmeliğe uygun faaliyet edip etmediğine veya Güvenlik Sertifikası alıp almadığına veya ölçümü yapılıp yapılmadığına dair başvuru yapılması daha uygun olacaktır. Bunun için gerekli müracaatlar cihazın kullanıldığı yere göre ilgili Bölge Müdürlüklerimize yapılabilir. İllere göre Bölge Müdürlüklerimizin dağılımı ise yine Kurumumuz internet sayfasında bulunmaktadır.
Baz İstasyonunun kaldırılması talep ve şikayetimizi yineliyoruz. Kaldırılma talebi yerine, Yönetmeliğe uygunluğu ve sertifikası yönünden başvuruya yönelik bir yönlendirme olmakla birlikte, sağlığın haberleşmeden önde olduğu hukuksal düzenleme ve Yargıtay kararları ile açık olup şikayetimiz bu kapsamda kaldırılması talebini bildirmektedir.

Kurumunuzca da malumdur ki;
Türk Medeni Kanunu, “III. Komşu hakkı/1. Kullanma biçimi/ MADDE 737.- Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.”
Medeni Kanunun bu maddesine göre bireylerin komşuluk hakkına dayanarak komşularından bu istasyonu kaldırılmasını istemeye hakkı vardır.

Ayrıca söz konusu yer bir ibadet yeridir. Sağlık yönünden tehlikeli olacağı düşüncesi, ister yerleşim yerinden ister fabrikamızdan ibadete gelenleri Baz İstasyonunun varlığı huzursuz edecektir.

Yine, Türk Ceza Kanunu: Madde 115- (1) Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Dini ibadet ve ayinlerin toplu olarak yapılmasının, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre ceza verilir.
Denilmektedir. Buradaki durum psikolojik etkilenme ile ibadetinden engellenmiş olacak çalışanlarımız ve çevre halkı kapsamaktadır.

Bu nedenlerle de bilgi dahilinde olmak üzere talebimiz Diyanet İşleri Başkanlığı’na da iletilecektir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası: Madde 17 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
ve
Madde 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.”...

Diyerek sağlıklı yaşam hakkını en yüksek yasal düzenleme olarak güvence atına almıştır.

Baz İstasyonları ile ilgili şikayetler, kaldırma talepleri ve sonucunda açılan davalarda Yargıtay’ın yerleşmiş görüşü “yerleşim yerlerinden uzak olması” ve “sağlığın hizmetten öncelikli olduğu” yönündedir.

Bir örnek teşkil edebilmesi açısından, malumunuz olduğuna inandığımız bazı kararları da sunmaktayız;
 
T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

Esas No : 2004/2954 Karar No : 2004/10516
“...Yarar, haberleşmeyi amaçlamaktadır. Zararın ise, insan sağlığı ve yaşamı ile ilgili olduğu gözetildiğinde, ikinci değere önem verilmesi gerekmektedir...
...sağlık bakımından büyük endişeler taşıdığı, bu yerde oturanların psikolojik olarak yaşamını olumsuz biçimde etkilemekte ve bunun da psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik yaratacağı, bu haliyle de yaşamdaki sağlık değerleri düşünüldüğünde o yerde oturmanın olumsuz hale geleceği göz önünde tutulduğunda, davacının, zarar gördüğü kabul edilmeli ve davanın kabulüne karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir...”

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/16434 K. 2004/971 T. 29.1.2004

• BAZ İSTASYONU ( Yönetmeliğe Uygun Çalıştırılsa Dahi Zarar Verdiği Takdirde Zarar Verenin Sorumluluktan Kurtulması ve Kullanıma Devam Etmesi Sonucunu Doğurmayacağı )

• YÖNETMELİĞE UYGUN ÇALIŞTIRILAN BAZ İSTASYONU ( Zarar Verdiği Takdirde Zarar Verenin Sorumluluktan Kurtulması ve Kullanıma Devam Etmesi Sonucunu Doğurmayacağı )

• KOMŞULUK HUKUKU ( Binaya Yakın Yerde Kurulan Baz İstasyonu - Yönetmeliğe Uygun Çalıştırılsa Dahi Zarar Verdiği Takdirde Kullanıma Devam Etmesi Sonucunu Doğurmayacağı )

• MUARAZANIN MEN'İ VE BAZ İSTASYONUNUN KALDIRILMASI ( Yönetmeliğe Uygun Çalıştırılsa Dahi Zarar Verdiği Takdirde Kullanıma Devam Etmesi Sonucunu Doğurmayacağı )

ÖZET : Bir baz istasyonu yönetmeliğe uygun olarak çalıştırılsa dahi zarar verdiği takdirde yönetmeliğe uygun olduğundan söz edilerek zarar verenin sorumluluktan kurtulması ve kullanıma devam etmesi sonucunu doğurmaz. Mahkemece davacının iddiası, davalıların savunmaları ve davaya neden olan olayın da özelliği gözetilerek aralarında uzman olan bilirkişilerden birden fazla rapor alınmıştır. Alınan bu raporlar üzerine, uyuşmazlığın komşuluk hukukundan kaynaklandığını ve dava konusunun bir sonuca bağlanabilmesi için davacının iddiası yönünde, kurulan istasyonların insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratıp yaratmadığı hususunun incelenmesi gerektiğini, bunun için de bilirkişi incelenmesine başvurulduğunu, uzman bilirkişilerce hazırlanan raporlarda davacının iddiasını doğrular yönde görüş bildirildiğini belirterek istasyonların kaldırılmasına ve uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
Kullanılan istasyonun konumu itibariyle uzun sürede kişi ve çevreye zarar verdiği, bu nitelikteki bir istasyonun halen bulunduğu yerde kullanılmasının sakıncaları bulunduğu, bunun daha uygun ve yerleşim çevresinden daha uzakta kurulması gerektiği, böylece ıslah yoluyla da olsa, meydana getirdiği zararın önlenemeyeceği ifade edilmiştir. Bu belirlemeler itibariyle şu anda ve kısa bir zaman dilimi içinde zarar doğmamış olsa dahi, çevre binalarda ve bu bağlamda davacının çalışmakta olduğu binada çalışanlar için kısa zamanda olmasa dahi, gelecek ve uzun zaman dilimi için büyük endişeler taşıdığı, hatta yakın yıllara kadar istasyondan yansıyan radyasyonlardan kaynaklanan hastalıkla ölen kişiler olmamasına karşın son 3-4 yıl içerisinde ve aynı binaya aynı tesise yakın binada çalışan beş kişinin ölmesi halen çalışmakta olan bazı kişilerin bu hastalığa tutulması bu yerde çalışanların psikolojik olarak yaşamını olumsuz biçimde etkileneceği ve bunun da kişinin psikolojik yapısında tedirginlik, ümitsizlik yaratacağı, bu haliyle de yaşamdaki sağlık değerleri düşünüldüğünden çalışmasının olumsuz hale geleceği gözönünde tutulduğunda baz istasyonunun kaldırılmasını isteyen davacının zarar gördüğü kabul edilmelidir.


T.C. YARGITAY 4.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/14402 Karar: 2008/13542

ÖZET: Dava, davacının oturduğu caddede bulunan, davalıya ait binaya diğer davalı şirket tarafından kurulup işletilen baz istasyonunun, insan sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği iddiasına dayalı olarak belirtilen adresteki baz istasyonunun kaldırılması istemine ilişkindir. Dava konusu istasyonun konumu, yerleşim yerlerine ve davacının oturduğu yere yakınlığı itibarı ile uzun sürede kişi ve çevreye zarar vereceği ve istasyonun bulunduğu yerde kullanılmasının sakıncalı olduğu anlaşıldığından, yerleşim yerlerinden daha uzak ve uygun bir yere taşınmasını gerektirmektedir. Mahkemece, davacının zarar gördüğü kabul edilmeli ve baz istasyonun kaldırılmasına karar verilmelidir.
“...Baz istasyonunun yaydığı radyasyonun referans değerlerin altında olsa bile meskun alanlarda yarattığı radyasyondan dolayı, bu alanlarda uzun süreli radyasyona maruz kalacak insanların sağlığı olumsuz yönde etkilenecektir. Dava konusu istasyonun konumu, yerleşim yerlerine ve davacılara yakınlığı gözetildiğinde, kısa zaman dilimi içinde olmasa dahi uzun zaman diliminde zarar doğurabilir. Çevredekiler için gelecek ve uzun zaman diliminde büyük endişe, psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik yaratarak, kişilerin çalışmasını ve sağlık değerlerini olumsuz olarak etkileyecek ve zararlı sonuç doğuracaktır. Bir istasyon, yönetmeliğe uygun çalıştırılsa dahi zarar veriyorsa, yönetmeliğe uygun olduğundan söz edilerek zarar verenin sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Yönetmelik ve bu yönetmeliğe göre verilen sertifika, soyut bir belirlemeyi içermektedir. Yargıç, yönetmeliğe değil, yasaya, genel hukuk kurallarına ve bu bağlamda sorumluluk hukukunun ilkelerine göre karar vermek zorundadır.

Dava konusu istasyonun konumu, yerleşim yerlerine ve davacının oturduğu yere yakınlığı itibarı ile uzun sürede kişi ve çevreye zarar vereceği ve istasyonun bulunduğu yerde kullanılmasının sakıncalı olduğu anlaşıldığından, yerleşim yerlerinden daha uzak ve uygun bir yere taşınmasını gerektirmektedir. Mahkemece, davacının zarar gördüğü kabul edilmeli ve baz istasyonun kaldırılmasına karar verilmelidir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddedilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir...”

Yukarıda anlatılan nedenle Baz İstasyonu ve Trafo Binası kurulumlarının durdurulması ve hiç bir şekilde kurdurulmaması için gereğinin yapılması talebimizi tekrar eder, söz konusu Baz İstasyonunun sağlığa zararlı olduğu, hukuksal düzenlemeler ile Yargıtay’ın kararları doğrultusunda kaldırılmasını talep ve sökülmesi konusundaki işlemlerden haberdar edilmemizi saygı ile arz ederiz.
Bilgi İçin:
1- Ulaştırma Bakanlığı,
2- Diyanet İşleri Başkanlığı ve
3- Baz İstasyonu’nun kaldırılması
talebi ekinde .......A.Ş.’ne