Mesajı Okuyun
Old 29-10-2007, 18:01   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Ben de ;
İdari yargı görevlidir.
Diyorum.

T.C.
YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/5430

K. 2005/2320

T. 10.3.2005

• TRAFİK KAZASI ( Yapımı Tamamlanmayan Yolu Trafiğe Açarak Kazaya Neden Olan Karayolları Genel Müdürlüğünün Bu Eylemi Hizmet Kusuru Olup Tazminat Talepli Dava İdari Yargıda Açılması Gereği )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Trafik Kazası - Yapımı Tamamlanmayan Yolu Trafiğe Açarak Kazaya Neden Olan Karayolları Genel Müdürlüğünün Bu Eylemi Hizmet Kusuru Olup Davanın İdari Yargıda Açılması Gereği )

• GÖREV ( Yol Yapımı Tamamlanmayan Yolu Trafiğe Açarak Kazaya Neden Olan Karayolları Genel Müdürlüğünün Bu Eylemi Hizmet Kusuru Olup Tazminat Talepli Davanın İdari Yargıda Açılacağı )

• HİZMET KUSURU ( Yol Yapımı Tamamlanmayan Yolu Trafiğe Açarak Kazaya Neden Olan Karayolları Genel Müdürlüğünün Eylemi - Tazminat Talepli Davanın İdari Yargıda Açılacağı )

2918/m.85

2577/m.2

1086/m.7

ÖZET : Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün henüz yapımı tamamlanmayan yolu trafiğe açarak kazaya neden olduğu iddia edilmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü genel müdürlüğün karayollarının bakımı ve onarımı sırasında verdiği zararlar özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan davaların idari yargıda açılması gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Şile Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 23.05.2003 tarih ve 2000/181-2003/151 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.L. düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin babası R'nin, dava dışı arkadaşının aracında yolculuk yapmakta iken, davalılardan M'nin, diğer davalı H'nin maliki olduğu, davalı sigorta şirketlerinin trafik sigortacısı bulundukları araçların çarpışması sonucunda yaşamını yitirdiğini, davalılardan müteahhit B. İnşaat Tic. ve San. AŞ.'nin yola döktüğü mıcırı temizlememesinin ve henüz yol yapımı ikmal edilmeden yolun trafiğe açılmasının kazanın oluşmasında önemli rol oynadığını, davacının maddi ve manevi yönden zarara uğradığını ileri sürerek, maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak, davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğu ve manevi tazminat isteminden sorumlu olmadıkları gözetilerek, 9.500.000.000.- Lira maddi, 10.000.000.000.- Lira manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan M. ve H., B. İnşaat Tic.ve San. AŞ. ve C. Sigorta AŞ. ( ayrı ayrı ) vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Davalı A. Sigorta A.Ş. vekili, aktüerya hesabı doğrultusunda davacıya 807.391.000.- Lira ödeme yaptıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili, hizmet kusuruna dayalı açılan davada yargı yolu itirazında bulunarak, öncelikle görev ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda, olayda davalılardan M'nin 6/8, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 2/8 oranında kusurlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü 7.573.427.513.- Lira maddi, 4.000.000.000.- Lira manevi tazminatın belirlenen kusur oranlan doğrultusunda, davalılardan M., H. ve Karayolları Genel Müdürlüğü'nden temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, davalı A Sigorta AŞ. tarafından davacıya 807.391.000.- Lira ödenmekle, bu miktar tazminat miktarından düşülerek, anılan davalının poliçe limiti ile maddi tazminattan sorumlu tutulmasına, diğer davalılar B. İnşaat Tic. ve San. AŞ. ile C. Sigorta AŞ. hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü ( ayrı ayrı ) vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK'nun 50'nci maddesi ve aynı yasanın 142'nci maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararın tümünü, müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir.
Somut olayda, davacı vekili, dava dilekçesinde dayanakları dahi açıklanmak suretiyle, davalılardan müteselsilen tahsil isteminde bulunmuş olup, mahkemece, teselsül hükümlerinin uygulanması gerekirken, davalıların bilirkişi tarafından belirlenen kusur oranları çerçevesinde, maddi ve manevi tazminattan sorumlu olacak şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Öte yandan, davalılardan A. Sigorta A.Ş.'nin sorumlu olduğu temerrüt faizi noktasında isteme rağmen olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
3- Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacı, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine işbu davayı henüz yol yapımı ikmal edilmeden onu trafiğe açmasından dolayı meydana gelen trafik kazası sonucunda oluşan zararın tazmini amacıyla açmış bulunmaktadır. Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı T.C. Karayolları Genel Müdürlüğü karayollarının yapım ve onarım hizmetleri sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen, 2918 Sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur. Bu nedenler karşısında, mahkemece, davalı idare vekilinin bu yöndeki görev itirazının kabulü gerekirken, işin esasına girilerek, yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli bulunmamıştır.
4- Bozma neden ve şekline göre, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, ( 3 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, ( 4 ) numaralı bentte açıklanan nedenle, idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacı ile davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü'ne iadesine, 10.03.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.