Mesajı Okuyun
Old 13-01-2008, 18:45   #17
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Ben kararı tartışmak yerine, kararın gerekçesinin mevcut fiili durumla örtüşmesine ilişkin tespitimi dile getirmeyi - farklı bir boyuttan katkıda bulunmayı - tercih ettim. Sanırım buna hakkım var.

Bu nedenle konu ile ilgili kişisel görüşlerimi değil, Yargıtay kararının tazminat gerekçesinin kadının tabi olduğu koşullar içinde değerlendirilerek '' toplumsal gerçeklere ve değer yargılarına '' uygun karar verdiğini belirttim. Toplumsal gerçekleri tespit etmek , doğruluğunu kabul etmek anlamına gelmez.


Kadının bekaretinin boşanma davasına konu edilip edilmeyeceği ile ilgili hiçbir yorumum yokken, ben kararın bu yönüne hiç değinmemişken ; bunu onaylıyormuş gibi farzedilerek hakkımda önyargılı cümleler kurmak ; en az '' kararın tam metnini görmeden yorum yapmak '' kadar yanlış olur.


Yargıtayın gerekçeli kararının davacının içinde yaşadığı ( ve değiştirmesine asla gücü yetmeyen mevcut ) toplumsal koşulların değerlendirilerek, bu koşullar içinde yaşamaya mahkum kadının boşanma gerekçesi yapılan nedenden duyacağı elem ve üzüntünün tazminata hükmedilmesinde esas alındığını beyan ettim.

'' Suçlanmak '' deyimi kadının suçlu - olayın suç -olduğunu değil , erkeğin boşanma davasında bekaret olayını eşine karşı kusur olarak yüklemesi - erkeğin suçlu görme/ suçlaması - anlamında kullanılmıştır.


Yazdıklarımın kadının ihtiyacı olan toplumsal ve yasal düzenlemelerin , değişimlerin neler ve nasıl olacağını içermediğinin anlaşılabilir açıklıkta olduğunu düşünüyorum.