Mesajı Okuyun
Old 10-07-2007, 09:52   #3
külekçi

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

E:2001/2983
K:2001/3333
T:19.04.2001

HAVAYOLU
İLE TAŞIMA SÖZLEŞMESİ
TAŞIYANIN SINIRLI-SINIRSIZ SORUMLULUĞU

Ta
şıyıcının, sınırsız bir şekilde sorumlu tutulabilmesi için, yük sahibi veya zarar gören, taşıyıcının "dikkatsizlikten daha öte tedbirsizliğe, ihtiyatsızlığa varan cesaretle, pervasızca" bir tutum ve davranışının varlığını kanıtlamalıdır. Taşıyıcının sorumluluğu Ftotokolun 22. maddesi çerçevesinde, sınırlı sorumluluk ilkelerine göre belirlenmeli ve elde edilecek sonuca uygun bir karar verilmelidir. [Uluslararası Hava Taşımacılığına İlişkin Bazı Kuralların Birleştirilmesi Hakkında Sözleşme
(12.10.1929 Tarihinde Varşova'da imzalanan ve 28.9.1955 Tarihli La Haye Protokolü ile değişik

(m. 16, 22,25)

A. M
üret i1e L... A... Hayayolları arasındaki davadan dolayı (Ankara Asliye Birinci Ticaret Mahkemesince verilen 2.3.2000 gün ve 1998/1093- 2000/60 sayılı kararı bozan Daire'nin 20.10.2000 gün ve 2000/5894 - 2000/8165 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi, isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalıya ait uçak ile New York'tan İstanbul'a seyahat eden müvekkilinin
bavulunun kaybolduğunu, davalının kısmi ödemesinin zararı karşılamadığını ileri sürerek, (6.546.46) USD veya TL karşılığı (2.029.390.200.-)TL nın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Varşova Konvansiyonu'nun 22. maddesi gereğince müvekkili sorumluluğunun 30 kg. dan 4.156 USD. ile sınırlı olduğunu savunarak, aşan talebin reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairemizin
20.10.2000 tarihli kararında açıklanan nedenlerle faiz uygulaması yönünden davalı yararına bozulmuştur.
Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, havayolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının, davalıya ait uçak ile Esenboğa - Frankfurt - New York arasında gidiş dönüş seyahati yaptığı ve dönüş seyahati sırasında da
bavulun kaybolduğu hususları çekişmesiz olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının sınırsız sorumluluk ilkelerine göre sorumlu tutulup, tutulamayacağı üzerinde toplanmaktadır.
Ülkemizin de taraf olduğu 28.9.1955 tarihli La Haye Protokolü ile değişik 12.10.1929 tarihli Varşova'da imzalanan "Uluslararası Hava Taşımacılığına
İlişkin Bazı Kuralların Birleştirilmesi Hakkında Sözleşme" ile, uluslararası taşımaların havayolu ile yapılmasında uygulanacak şartlar ve taşıyıcının sorumluluğunun belirlenmesinde yeknesaklığı sağlamaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Sözleşmenin 16. maddesi ile, taşıyıcının kabul ettiği eşyanın hasar ve kaybından sorumlu olduğu kabul edilmiş, 22. madde ile ise, taşıyıcının sorumluluğu sınırlandırılmıştır. Ancak, La Haye Protokolü ile değiştirilen 25. maddesinde de, "zararın taşıyıcının işçilerinin veya temsilcilerinin zarar vermek kastıyla veya zararın doğması ihtimali olduğunu bilerek dikkatsizlik ve dikkatsizlikten de öteye giderek ihtiyatsızlığa varan cesaretle, ispatlanırsa 22. maddede belirtilen sorumluluk limitlerinin uygulanmayacağı, ancak, bir işçi veya temsilcilerin böyle bir hareketi veya ihmali halinde onun kendi görevi çerçevesi içinde hareket ettiğinin de ispatı gerekir" hükmüne yer verilmiştir. Taşıyıcının sınırsız sorumluluğu için 25. maddedeki düzenlemenin özellikle
Protokol'ün Fransızca metninde yazılı olan "temerrairement" kelimesinin karşılığı olan "dikkatsizlikten daha öte tedbirsizliğe, ihtiyatsızlığa varan cesaretle, pervasızca" bir tutum ve davranışın kastedildiği, Dairemizce istikrarlı bir şekilde benimsenmiştir. Yani, taşıyıcının sınırsız bir şekilde sorumlu tutulabilmesi için, yük sahibi veya zarar gören, taşıyıcının bu şekildeki tutum ve davranışını kanıtlamalıdır.
Her olayın kendine mahsus özellikleri içinde değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, gerektiğinde daha küçük hacim ve ağırlıktaki bagaj veya eşyanın ' hasar veya kaybolması halinde taşıyıcının sınırsız sorumlu tutulabileceği belirtildikten sonra, somut olaya dönülecek olunursa, 30 kg. ağırlığındaki bir
bavul, ortalama her yolcunun beraberinde taşıyabileceği ve taşıdığı neviden bagaj olup, bu nevi eşyaların, dünyanın bilinen tüm havayolu meydan ve ter-
minallerinde güvenlik nedeni ile belli kontrollerden geçirildiği, yürüyen bantlardan eşya sahiplerine teslim edildiği bilinmektedir. Bu uygulama içinde yine' bazı
bavulların karıştırıldığı ve başka yolcularca da alınmasının sık sık rastlanan bir durum olduğu görülmektedir. Bu hususların, taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldırması veya özür olarak ileri sürülmesi elbette söylenemez. Ancak, bu şartlarda kaybolan bir bavul sebebi ile davalı taşıyıcının hangi surette kasda yakın bir davranışı veya pervasızca bir tutumunun bulunduğu iddia ve ispat edilmelidir. Oysa, davacı bu hususta somut bir delil getirememiş ve bu yöndeki iddiasını kanıtlayamamıştır. Dosyada mevcut ve davacının dayandığı Dairemiz kararında sözü edilen olayda, 4300 kg. ağırlıkta ve 462 koliden oluşan yükün 2/3'ünden fazlasının kaybolması söz konusu olup, gerek hacim ve gerekse ağırlık olarak bu meblağda bir yükün kaybedilmesinde ve taşıyıcının hiç bir açıklama getirememesi karşısında taşıyıcının sınırsız sorumlu tutulması benimsenmiş olup, somut olaya emsal teşkil etmesi mümkün değildir.
Aksi halde, her eşya veya
bavul kaybında aynı söz ve gerekçeler ile sınırlı sorumluluk ilkeleri aşılmış olacak ve sınırlı sorumluluk ilkeleri ile ilgili uluslararası düzenlemenin amacına uygun olmayan bir durum ortaya çıkacaktır.
Bu durumda mahkemece, davalı sorumluluğunun Protokol'ün 22. maddesi çerçevesinde sınırlı sorumluluk ilkelerine göre belirlenmesi ve elde edile-, çek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekirken, bu hususun gözden kaçırılması isabetsiz olmuş ve davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulüne, Dairemizin 20.10.2000 tarih ve 2000/5894 - 8165 sayılı kararının (1) numaralı bendinin kaldırılmasına, (2) nolu bendin başına da "kabul şekline göre de" ibarelerinin konmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 20.10.2000 tarih ve 2000/5894- 8165 sayılı kararındaki (1) nolu bendin kaldırılarak kararın davalı yararına (BOZULMASINA), (2) nolu bent başlangıcına da, "kabul şekline göre de" ibarelerinin yazılmasına, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 19.4.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

ti


(Kaynak:YKD Y
ıl:2002 Ay:1 Sayfa:58)
Olayımızda kaybolan bavul normal boyutta olmadığından ve bunu belgelerle de kanıtlayabileceğimizden,taşıyanın sınırsız sorumlu olduğunu düşünüyorum.Tatil içinTürkiye'ye gelen müvekkilin 10 gündür tatili heba olmuş, yeni kıyafetler almak zorunda kalmıştır.Oluşan bu zararları isteyip istememek konusunda ve davayı nerede açacağım konusunda hala kararsızım yardımlarınızı bekliyorum..Kolaylıklar diliyorum..