Mesajı Okuyun
Old 14-07-2010, 11:53   #1
Av. Şevket KORKUT

 
Varsayılan Üçüncü Kişiler Arasındaki İletişimin Tespiti, Delil Niteliği ve Tahliye Talebi

Değerli Meslektaşlarım;

Öncelikle olayı kısaca özetleyeyim;

Müvekkilim 'İhaleye Fesat Karıştırmak' ve 'Rüşvet' isnadıyla Savcılıkça ifadeye alınmımış, ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle nöbetci Sulh Ceza Mahkemesine sevkedilmiş, mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.

Savcılıça alınan ifadede müvekkilime yöneltilen toplam 22 sorunun 20 tanesi müvekkilim dışındaki diğer şüpheliler arasında geçen telefon görüşmeleridir. Bu görüşmelerde şüphelilerden biri müvekkilimin adını kullanarak diğer şüpheli/şirket yetkilisinden rüşvet istemektedir.

Müvekkilim ile rüşvet istediği tespit edilen diğer şüpheli arasında yalnızca 2 adet görüşme kaydı bulunmaktadır. Bunlarda hiçbir şekilde isnatlarla ilişkilendirilebilecek görüşmeler değildir.

Rüşvet istediği anlaşılan şüpheli savcılıkça alınan ifadesinde müvekkilimin bu fiillerden habersiz olduğunu beyan etmiştir.

Rüşvet verdiği anlaşılan şüpheli ise müvekkilimin kendisinden hiçbir talebi olmadığını, diğer şüphelilinin kendisinden para sızdırdığını beyan etmektedir.

Burada şunu belirtmek gerekir ki; müvekkilimin adını kullanan diğer şüpheli ile şirket yetkilisi olan şüpheli hakkındada iletişimin tespiti kararı vardır.


Olayı kısaca özetledikten sonra sorularıma geçeyim;

1- Hakkında dinleme kararı olsa dahi üçüncü kişiler arasında geçen görüşmeler nedeniyle suç isnadı yapılabilir mi?

2- Yargıtay kişinin kendi görüşme kayıtlarının dahi maddi ve somut delillerle desteklenmediği sürece yeterli delil sayılamayacağı görüşündedir. Yine hakkında dinleme kararı olmayan şahıslardan elde edilen kayıtların hukuka aykırı delil olduğu aşikardır. Ancak olayımızdaki gibi; hakkında dinleme kararı bulunan diğer şüpheliler arasındaki görüşmelerin başka bir şüpheli için delil olma niteliği nedir?

3- Nöbetci Sulh Ceza Mahkemesi'nin tutuklama kararına itiraz edilmiş ve itiraz reddedilmiştir. Dava açılmadan evvel, soruşturma aşamasında, tahliye talep edilebilir mi? Hangi merciiye başvurmak gerekir? Bundan sonraki usul nasıl işleyecektir?
( CMK md. 104 kapsamında her zaman salıverilmenin talep edilebileceği hükme bağlanmıştır. Ancak soruşturma aşamasında bunu hangi usulde ve hangi merciiye yapmak gerekir?)

4- Bu aşamada tahliye talep ettiğimiz mahkemeden müvekkilimizin dinlenmesini, göstereceğimiz tanıkların dinlenmesini, delillerin incelenmesini talep edebilir miyiz?
(CMK md. 103)



Sorularıma yanıt bulabileceğim umuduyla tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar dilerim.