Mesajı Okuyun
Old 20-06-2009, 11:42   #2
erkoo1733

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Müvekkilinizin işe başlarken yönetici sıfatıyla başladığının dosya içeriği ile sabit olması gerekmektedir.
Anlatımınıza göre de müvekkiliniz açısından İş koşullarında esaslı değişiklik durumu gerçekleşmiştir. İlgili karar aşağıda, faydalı olacağı kanısındayım.

9.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/9992
Karar: 2005/32333
Karar Tarihi: 04.10.2005

ÖZET : Davacının davalı belediyede temizlik işçisi olarak çalışmak üzere işe alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. İnşaat yüksek mühendisinin temizlik işçisi olarak çalışması da mümkün görünmemektedir. Nitekim ilk günden itibaren belediye başkan yardımcısı olarak çalışmış olup davacı işçi yönünden bu çalışma şekli iş şartı halini almıştır. Daha sonra temizlik işinde rızası dışında çalıştırılması da 4857 sayılı İş Kanununun 22. maddesi hükmüne göre mümkün değildir. Davacının temizlik işinde görevlendirilmesi iş koşullarının esaslı değişikliği niteliğindedir.
Öte yandan davacının işe girdiği tarihten itibaren ifa ettiği görevin, 657 sayılı yasaya tabi kamu görevlileri tarafından görülmesi gerektiği yönünden yasa hükümlerine rağmen iş koşullarının işçi aleyhine değiştirilmesi doğru olmaz. Davacının yasal engeller sebebiyle başkan yardımcılığı görevini ifa edemeyecek oluşu, 4857 sayılı İş Kanununun 18 maddesinde düzenlenen fesih için geçerli nedenini oluştur ise de, işverene haklı fesih imkanı vermediği gibi önceki görevi ile bağdaşmayacak bir işte görevlendirilmesinin haklı gerekçesi olarak değerlendirilemez.
Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçinin iş sözleşmesinin işverence feshi haklı bir nedene dayanmadığından ihbar ve kıdem tazminatlarının kabulüne karar verilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde isteğin reddi isabetsizdir.

Dava: Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı ile ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi sonunda dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı işçi ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuş, mahkemece her iki isteğin de reddine karar verilmiştir.

Davacı inşaat yüksek mühendisi olup davalı belediye başkanlığında 29.6.1999 tarihinde geçici işçi sıfatıyla işe alınmış ve ilk günden itibaren belediye başkan yardımcısı olarak görev yapmıştır. 2 08.03.2004 tarihinde yapılan yerel seçimlerin ardından yeni seçilen belediye başkanı tarafından davacının kadro derecesi olan temizlik işine iade edildiğine dair bildirimde bulunulmuştur. Davacı işçi de söz konusu değişikliğin iş koşullarında esaslı değişiklik anlamına geldiğini ve 4857 sayılı İş Kanununun 22. maddesine göre bu değişikliği kabul etmediğini bildirmiştir. Davalı işveren tarafından davacının yeni görevinde çalışmadığı gerekçesiyle, devamsızlıkta bulunduğu ileri sürülerek iş sözleşmesi feshedilmiştir.

Davacının davalı belediyede temizlik işçisi olarak çalışmak üzere işe alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. İnşaat yüksek mühendisinin temizlik işçisi olarak çalışması da mümkün görünmemektedir. Nitekim ilk günden itibaren belediye başkan yardımcısı olarak çalışmış olup davacı işçi yönünden bu çalışma şekli iş şartı halini almıştır. Daha sonra temizlik işinde rızası dışında çalıştırılması da 4857 sayılı İş Kanununun 22. maddesi hükmüne göre mümkün değildir. Davacının temizlik işinde görevlendirilmesi iş koşullarının esaslı değişikliği niteliğindedir.

Öte yandan davacının işe girdiği tarihten itibaren ifa ettiği görevin, 657 sayılı yasaya tabi kamu görevlileri tarafından görülmesi gerektiği yönünden yasa hükümlerine rağmen iş koşullarının işçi aleyhine değiştirilmesi doğru olmaz. Davacının yasal engeller sebebiyle başkan yardımcılığı görevini ifa edemeyecek oluşu, 4857 sayılı İş Kanununun 18 maddesinde düzenlenen fesih için geçerli nedenini oluştur ise de, işverene haklı fesih imkanı vermediği gibi önceki görevi ile bağdaşmayacak bir işte görevlendirilmesinin haklı gerekçesi olarak değerlendirilemez.

Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçinin iş sözleşmesinin işverence feshi haklı bir nedene dayanmadığından ihbar ve kıdem tazminatlarının kabulüne karar verilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde isteğin reddi hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 400 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 4.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları