Mesajı Okuyun
Old 29-01-2011, 17:30   #13
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın hırs,

Takibi sonra gelen mirasçılara yönlendiremezsiniz:

Yargıtay 12 HD, 22.10.2009 T., 2009/18622 E., 2009/20606 K: "Alacaklı tarafından, borçlu muris M____ H____ hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra 01.04.2002 tarihinde murisin ölümü üzerine, alacaklının takibi veraset belgesine göre mirasçı olarak kalan iki oğluna karşı yönlendirdiği, bunların da mirası reddetmesi üzerine, Mahkemeden aldığı veraset belgesine göre takibi 2. derecede mirasçı olan şikayetçilere yönlendirdiği görülmektedir. Şikayetçilerin, haklarında alınan ve takibe esas teşkil eden mirasçılık belgesinin iptali istemi ile Kırıkhan Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açtıkları dava, 11.03.2009 tarihinde sonuçlanmış ve 2008/576 Esas, 2009/134 sayılı karar ile veraset belgesinin iptaline karar verilmiştir. Anılan mahkeme hükmü gereğince şikayetçiler murisin mirasçısı olmadıklarından, alacaklı tarafından takip onlara yönlendirilemez. Zira TMK'nun 612. maddesinin; "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." hükmüne göre miras reddedilmiş olmakla tasfiyeye tabi tutulur. Yoksa 2. derece mirasçılarına yönlendirilemez. Bu durumda mahkemece şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken reddi isabetsizdir..."

Bütün sorun çeviri hatasından kaynaklanıyor.
Kaynak yasa olan İsviçre Medeni Kanunu 457.ci maddesinde şu ifadeye yer veriyor: 1. en yakın mirasçılar (Die nächsten Erben) mirasbırakanın altsoyudur. Aynı yasanın mirasın reddini düzenleyen 573.cü maddesi ise şöyle: 1. Miras en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından (von allen nächsten gesetzlichen Erben) red edilirse, tasfiyesi iflas masası tarafından gerçekleştirilir. 2. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine bırakılır.

Medeni Kanun'un 495 maddesi ise kaynak yasadaki 'Die nächsten Erben' kavramını 'en yakın mirasçılar' olarak çevireceğine 'birinci derecede mirasçılar' olarak çevirmiş. madde 612 ise doğru bir çeviri olan 'en yakın mirasçıların tamamı' kavramına yer vermiş. Madde 495 ve 612 aynı kavramı değişik olarak çevirince de ortaya, eski medeni kanunda bulunmayan bir takım sorunlar çıkıyor; Eski medeni kanunun dili eski idi, ama kullanılan kavramlar arasında bir çelişki yoktu benim düşünceme göre. En azından aceleye getirilmiş ve özensiz bir çeviri çelişkisi yoktu.

Sonuç: Sayın Av.Nevra Öksüz'den yaptığım Zira TMK'nun 612. maddesinin; "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." alıntısı hem kaynak yasaya hem de düzenlemenin özüne uygun.

Alıntı:
Yazan Sayın lostris
Mahkemeye vereceğimiz, mirasın en yakın tüm mirasçılar tarafından reddedildiği, miras payının çocuğa geçmeyeceği, ayrıca tereke ve mirası kabul etmediğimiz yönündeki beyan yeterli olacak mıdır?

Sayın lostris,
müvekkilinizin çocuğu burada en yakın mirasçıdır.

Saygılarımla