tasfiye,şirket mevcutlarının nakde çevrilip,bütün borçlarının da ödenmesinden sonra arta kalanın ortaklar arasında sözleşme veya yasal kurallar çerçevesinde paylaşılmasıdır.kural olarak tasfiye memurları tarafından yapılır.egemen görüşe göre,örneğin adi şirketin tasfiyesine ilişkin mahkemye müracaat edilmesi halinde mahkemenin tasfiyeyi bizzat yapmayıp,tasfiye memurunu tayin etmesi yerinde görülmüştür.ama yargıtayın yerleşmiş içtihatına göre,ortakların ittifakıyla tasfiye memuru tayin edilmeyen adi şrketlere ortaklardan birinin müracaatı halinde,memur tayin edilir,doğrudan mahkmece yapılmasına karar verilmesi gerekir.

şirketin mevcudu borçların ödenmesine yetmezse şirket zararda demektir,bununda ortaklar arasında usulü uyarınca dağıtılması gerekir.bakiye borç ortaklarca ödenir.ortakların sorumluluğu müteselsildir.


a.ş'de hazırlanan envanter ve bilançolardan ortaklık borçlarının ortaklık malvarlığından fazla olması halinde tasfiye memurları hiç bir kimseye öedeme yapmadan durumu mahkemeye bildirmek zorundadır.mahkeme durumu inceler,gerekiyorsa iflasın açılmasına karar verir.

yani iflas edecek şirket ortaklarının malvarlığına gidilerek sorun çözülebilir.(doğruluğu hakkında kesinleşmiş olmamakla birlikte bu bilgilerinn ışık tutacağını düşünmüş olmam nedeniyle yazıya döktüğümü bildirmek isterim)