Mesajı Okuyun
Old 25-10-2018, 16:34   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Borçlunun sözleşmeyi inkar etmiş olması karşısında yapabileceğiniz tek şey bu koşullarda fuzuli şagil durumunda olan kişi aleyhine müdahalenin men'i davası açmaktır.

Konu sizin onu kiracı olarak kabul etmeniz değil, onun sözleşmeyi ve kiracı olduğunu kabul etmesi ile ilgilidir. Daha doğrusu elinizde kiracı olduğuna ilişkin bir ispat vasıtanızın olup olmadığı ile ilgilidir. Sizin ispatlamak durumunda olduğunuz bir şeyi kabul ediyor olmanız mahkeme nezdinde bir anlam ifade etmez. İnkara karşı ancak senetle ispat kuralı kapsamında delil sunabilirsiniz.

Sözleşme olmadığına göre;
Kişi kira sözleşmesini inkar etmekle aynı zamanda taşınmazda herhangi bir hukuki ilişkiye - kişisel hakka (veya ayni hakka) dayanmaksızın oturduğunu kabul etmiş olmaktadır. Bu davada fuzuli işgalci olmadığını, diğer bir deyişle hangi hakka dayanarak taşınmazda bulunduğunu ispat yükü davalıya düşecektir. İcra Takibi aşamasında ve İcra Mahkemesinde kiracılıkla ilgili beyanları kendisini burada da bağlayıcıdır. İcra Mahkemesindeki sürecin Sulh Hukuk Mahkemesine taşınmasının elinizde kira sözleşmesini ispatlayan bir belge bulunmadığından bir anlamı yoktur.

Ancak "kira sözleşmesi yok, herhangi bir borcum yok - kiracı değilim vb." itirazı ile "yazılı bir kira sözleşmesi yok dolayısıyla kira başlangıç tarihi alacaklının iddia ettiği tarih değil" itirazı farklıdır ve farklı sonuçlara götürür. Yukarıdaki açıklamalar birinci ihtimale ilişkindir.