Mesajı Okuyun
Old 20-07-2010, 15:18   #2
Av. Güneş

 
Varsayılan

Nesebin düzeltilmesi sonrası (yani Çnin GA ve GBye bağlanması sonrası) Ç'nin, YA ve YB'ye hukuki anlamda evlatlık bağı ile bağlanması gibi bir durum oluşmaz. Bu durumda aralarında hiçbir hukuki bağ kalmaz. Ç, YA ve YB ye mirasçı olamaz.
Olayın anlatımından anlaşıldığı üzere Ç ile YB arasında bir kira sözleşmesinin yok. Kira sözleşmesi olsaydı dahi kiralayanın dövülmesi haklı nedenle tahliye sebebidir. Kullanma ödüncü (ariyet) sözleşmesinin varlığı düşünülebilir. BK 304. Maddesi hükmüne göre; ariyet veren dilediği zaman ariyet konusu taşınmazı geri alma hakkına sahiptir. Semeresi alınan taşınmaz bakımından da kiracıya ihtar çekilerek ödemeleri kendisine yapması gerektiği belirtilebilir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi miras sözleşmesi biçiminde yapılmak zorundadır. Aksi takdirde geçerli değildir. Olayda resmi şekil şartı yerine getirilerek yapılmış bir sözleşme yoksa sorun yoktur. Resmi şekilde yapılmış bir sözleşmenin varlığı durumunda da BK md. 517 hükmüne dayanılabilir. Çocuğun YB’yi dövmesi, nesebin düzeltilmesi davası açması ve çocuklarını göstermemesinden Ç’nin YB’ye bakmak gibi bir niyeti olmadığı anlaşılmakta. Sözleşme ile yüklenilen bakma ediminin yerine getirilmemesi ise .517. Madde gereğince tek taraflı bozma nedenidir.