Mesajı Okuyun
Old 12-06-2009, 22:22   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın justitie,

Bir kimsenin belli bir bedel karşılığında bir sonucu üstlendiği sözleşme eser/istisna sözleşmesidir. Bu sonuç tipik olarak görüldüğü gibi inşaat olabileceği gibi bir elbisenin temizlenmesi de olabilir. Eser sözleşmesini hizmet sözleşmesinden ayıran şey sonucun üstlenilmesidir, hizmet sözleşmesinde de temizlemeyi üstlenen elbiseyi temizler ancak temizleyemediği takdirde sözleşmeye aykırı davranmış olmaz, çünkü temizleme eyleminin kendisi üstlenilmiştir. Eser sözleşmesinde ise yüklenici elbiseyi temiz olarak teslim etmediği takdirde sözleşmeyi ihlal etmiştir.

Eser sözleşmesinde teslimden önce yapılan şey telef olursa belirttiğiniz gibi BK 368. maddeye göre yüklenici yaptığı işin ücretini veya masrafını isteyemez. Telef olan malzeme kime aitse hasara o katlanır. Eğer iş sahibinin bundan başka zararı varsa yüklenicinin kusuru varsa yükleniciden bu zararın tazmini istenebilir. Elbise temizlemede deterjanın telef olması halinde buna iş sahibi katlanır. Ancak elbisenin telef olması ayrı bir zarardır ve yüklenicinin kusuru varsa tazmini istenebilir. Yüklenici somut olayda ihmalli davranmışsa sorumludur. Türk hukuku ile belirttiğin metne göre Roma hukuku burada ayrılmaktadır, Roma hukukuna göre yüklenici borcu ödemekten aciz ise ondan istenemez.

Yüklenicinin doğrudan hırsızlık davası açabilmesi de TMK 983. maddeye dayanır, çünkü mala zilyet olan kişi, zilyetiğine saldırıda bulunan kişiye saldırının sona erdirilmesi ve zararının giderilmesi için dava açabilir. Türk hukukunda malik de zilyetliğe yapılan saldırının sona erdirilmesini doğrudan isteyebilir, ancak malın temizleyiciye verilmesini istemek koşuluyla. Roma hukukunda ise malikin dava açabilmesi doğrudan zilyet olan temizleyicinin malikin zararını tazmin edememesine bağlı kılınmıştır.

Umarım yardımcı olabildim. Saygılarımla