Mesajı Okuyun
Old 10-06-2010, 07:23   #31
Av.Kamil Mercan

 
Varsayılan

Özür ve Düzeltme

1-ilk önce, bu foruma soru yazan arkadaşlarımın-meslekdaşlarımın soruları, yoruma yada her hangi bir karışıklığa yer bırakmayacak şekilde açık ve sarih olmalıdır kanaatindeyim.Somut durumda soru sahibinin kendi YADA karşı taraf vekili-meslekdaş hakkında, soru sorduğu anlaşılamamaktadır. Kaldı ki "BU SİTEDEKİ FORUM ALANLARI" bile araştırılmadan "ACİL" kodu ile soru-durum anlatan ve soru soran üyelerin mevcudiyeti hepimizin bildiği bir durumdur.

Bu gerçeklik karşısında, soru sahibinden özür dilemeyi bir borç bilip, sorusunu, verdiğim cevap gibi cevaplara vakıf olmayacak şekilde sormamasını istemek durumunda olduğumu da belirtmek isterim.

2-Yine, yukarıda belirttiğim açıklamalar çerçevesinde, ve de soruya, reel bir cevap olması açısından, "temyiz etmeme" bir zarar oluşturmuşmudur,şeklinde bir soru sormak gerektiği kanaatindeyim.Zira, Yüksek Yargıtayın kararlarında "temyiz etmeme nedeni ile bir zarar oluşmadı ise" tazminata hükmedilmemektedir (BKZ. Ekteki karar)

Dolayısı ile "AÇIK" bir soru olsa idi,belkide hiç zamanaşımını tartışmayacaktık.

3-Sayın Admin'e bir cevap olmak kaydı ile, "asıl eksik sorulan sorular ile, ulaşılmak istenen amacın dışında,gereksiz tarışmalar yapılıp" site forum alanları meşgul edilmektedir.Elbette, bu hususların burada değilde,forum yöneticileri alanına iletilmesi gerektiğini kabullerimle birlikte.Bu bağlamda bir özürde size.

4-Bu site, hiç bir zaman bir AVUKAT'ı şikayet etmek için yol gösterici olmamalıdır.ÖZELLİKLE şikayetçi, başka bir Hukukçu ve meslekdaş ise!!!(kanaatimce)

Bu görüş noktasından hareket ettiğimi, tüm katılımcılara bildirir, yanlış anlamamdan kaynaklanan, "kınama" tutumumdan dolayı özürlerimi iletirim.Saygılarımla...

Yargıtay 13.HD
2004/6495 E-14240 K

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü.

Davacı avukat olan davalıya dava dışı S. E. aleyhine tazminat davası açması için vekalet verdiğini, davalının vekil olarak davayı açıp yürüttüğünü, davayı takipteki zaafları ve karara bağlanınca da red kararını temyiz etmeyerek kesinleştirmesi nedeniyle zarara uğradığını, Bergama Ağır Ceza Mahkemesince de davalı hakkında görevi ihmal suçundan mahkumiyet kararı verildiğini belirterek 3.000.000.000 TL. maddi, 5.000.000.000 TL manevi tazminatın faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir.

Davalı, davacı aleyhine verilen kararı davacının menfaati gereği temyiz etmediğini, bu sebeple davacının bir zararı olmadığını, doğru hasıma dava açmayı düşündüğünü belirterek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne 3.000.000.000 TL. maddi, 1.000.000.000 TL. manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı avukat olan davalını kendisini vekil sıfatıyla temsil ederek takip ettiği davada görevini ihmal etmesi sebebiyle davayı kaybettiğini ve red kararını temyiz etmeyerek kesinleşmesine sebep olduğunu belirterek o davada talep ettiği 3.000.000.000 TL. maddi tazminat olarak tazminini talep etmiştir. Bergama Ağır Ceza Mahkemesince davalının davacının muvafakati olmadan kararın kesinleşmesine sebep olduğu gerekçesi ile görevi ihmal suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Davalının aleyhine verilen bu ceza kararı davacının zarara uğradığını göstermez. Davalının davacının vekili olduğu Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/147 esas 2000/60 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı ile Servet Eyüpgiller arasında yöneticisi olduğu kooperatif nedeniyle aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle 500.000.000 TL. maddi, 2.500.000.000 TL. manevi tazminat talep edildiği, davacının maddi zararını belgelendiremediği, davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş, davalı avukat tarafından bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Dosya kapsamına ve kararın gerekçesine göre kararın temyiz edilmemesinde davacının bir zararı yoktur. Bir başka deyişle mevcut delil durumuna göre davacı vekili kararı temyiz etseydi de sonuç değişmeyecek durumdadır. Böyle olunca davacının maddi tazminat talebinin reddi gerekir.

Manevi tazminat talebine gelince, B.K. 49. maddesine göre manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarına saldırı da bulunulması gerekir ki, davalının görevini ihmal etmesi, davacı aleyhine verilen kararı temyiz etmemesi kişilik haklarına saldırı sayılamaz. Bu talebinde reddi gerekir.

Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.