Mesajı Okuyun
Old 03-12-2009, 18:48   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/5889
Karar: 2007/13066
Karar Tarihi: 19.10.2007

ÖZET: Mahkemece, aralarında nöroloji uzmanı da bulunan bilirkişi kurulundan dava konusu trafik kazasının, sürücünün münhasıran aldığı alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği ve sigortalı araçtaki hasarın sigorta teminatında kalıp kalmadığı, sigorta teminatında kalması halinde davacının isteyebileceği hasar miktarının belirlenmesi açısından rapor alınması gerekir.

(2004 S. K. m. 67) (1086 S. K. m. 275)

Dava: Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 28.01.2004 tarih ve 2000/620-2004/25 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 19.10.2007 gününde taraflar ve avukatları tebligata rağmen gelmediğinden, tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olup, 13.12.1998 tarihinde meydana gelen kazada oluşan hasar bedelinin ödenmediğini, sigorta alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, dava konusu trafik kazası sırasında sürücü Ali'nin %300 promil alkollü olup, hasarın teminat dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu olayda sürücünün yasal sınırların 6 kat üzerinde ve ağır derecede sarhoş olduğu gözönüne alındığında hasarın teminat dışında olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı ile davalı R. Sigorta A.Ş. arasındaki uyuşmazlık kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece, olayda sürücünün yasal sınırın 6 kat üzerinde, ağır derecede sarhoş olduğu ve bu nedenle hasarın teminat dışında kaldığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.

Bir özel hukuk ilişkisi olan bu sözleşmenin sigorta teminatı dışı kalan halleri düzenleyen poliçe genel şartlarının A.5.5 maddesinde, <Taşıtın, uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar> kasko sigortası teminatı dışında kaldığı kabul edilmiş bulunmaktadır. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, hasarın teminat dışı kalabilmesi için, rizikonun, sırf alkol veya uyuşturucunun etkisi altında oluşması gerekmektedir. Uyuşturucu madde veya alkol alımı ile olay arasındaki illiyet bağının ise bu tür maddelerin sinir sistemini etkilemesi nedeniyle aralarında nöroloji uzmanı bir hekim ile trafik uzmanının bulunacağı bilirkişi aracılığı ile araştırılması gerekir. Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Dairesi'nden alınan 09.06.2003 tarihli raporda <...kaza sırasında kan alkol düzeyi 0,50 promilin çok üzerinde 3,0 promil olan Ali'nin ağır derecede sarhoş olduğu ve kazada kusurlu davranışı olmasının tıbben bekleneceği, ancak kazanın oluşunda alkol dışında etkenlerin bulunup bulunmadığı hususunun tıbbi bir konu olmadığı, bu hususta Trafik İhtisas Dairesi'nden görüş alınması gerektiği> belirtilmiş, Trafik İhtisas Dairesi'nin 01.10.2003 tarihli raporunda ise, davacı taraf sürücüsü Ali'nin %100 kusurlu olduğu belirtilmekle yetinilip, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği konusunda bir değerlendirilme yapılmamıştır.

Dava konusu olayda sigortalı araç sürücüsünde tespit edilen 3,0 promil alkol, ciddi bir oran ise de, mahkemece, aralarında nöroloji uzmanı da bulunan bilirkişi kurulundan dava konusu trafik kazasının, sürücünün münhasıran aldığı alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği ve sigortalı araçtaki hasarın sigorta teminatında kalıp kalmadığı, sigorta teminatında kalması halinde davacının isteyebileceği hasar miktarının belirlenmesi açısından rapor alınması gerekirken, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları