Mesajı Okuyun
Old 03-05-2007, 03:00   #11
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

İşlemi yapan idare (kaymakamlık makamı) aleyhine başvurulabilecek hiçbir yol olduğunu sanmıyorum. Nitekim aşağıdaki kararda da 3091 sayılı kanun uyarınca yapılan idari işlemden idarenin hizmet kusuru ile sorumlu olmayacağı ifade edilmiştir.

Bunun dışında uğranılan maddi kayıplar, yoksun kalınan kazançlar ve bu tahliye nedeniyle maruz kalınan ticari itibarın zedelenmesi için B ye karşı da sebepsiz zenginleşme, maddi ve manevi tazminat istemleri ile dava açabileceğiniz kanaatindeyim. İş bu dava ile dava neticesi varılacak hükmün icrasını temine yönelik olmak üzere, ayrıca B adına kayıtlı davaya konu taşınmaz tapu kaydı üzerine ihtiyeti tedbir konulmasını talep edebilirsiniz.


Kolay gelsin...

T.C. DANIŞTAY
10.Dairesi
Esas: 1997/3567
Karar: 1998/1000
Karar Tarihi: 04.03.1998
ÖZET: İdarenin, yanlış mevzuat uygulayarak yapmış olduğu hukuki hata hizmet kusuru teşkil etmez. Bu nedenle doğduğu ileri sürülen zararı tazmin sorumluluğu bulunmamaktadır.
(2709 s. Anayasa. m. 125) (3091 s. MTÖK. m. 1, 6)
Temyiz Eden (Davac
ı) : ... Sosyal Meskenler
Karşı Taraf (Davalı) : ... Kaymakamlığı
İstemin Özeti: Davacının maliki olduğu ve ikamet ettiği dairenin bulunduğu apartmanın ortak kullanım yeri olan sığınağa çeşitli eşyalar koymak suretiyle yaptığı öne sürülen tecavüzün önlenmesine ilişkin 18.11.1991 tarih ve 91/72 sayılı işleme karşı açılan davada mahkemece dava konusu edilen işlemin iptal edilmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 27.980.000 lira maddi, 1.000.000.000 lira manevi zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan dava sonucunda davanın reddi yolunda İstanbul 1. İdare Mahkemesince verilen 19.12.1996 tarih ve E:1996/916, K:1996/1711 sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi: Yakup Bal
Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı: Tülin Özdemir
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama usulü Kanununun 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacının maliki olduğu ve ikamet ettiği dairenin bulunduğu apartmanın ortak kullanım yeri olan sığınağa çeşitli eşyalar koymak suretiyle yaptığı öne sürülen tecavüzün önlenmesine ilişkin 18.11.1991 tarih ve 91/72 sayılı işleme karşı açılan davada mahkemece dava konusu edilen işlemin iptal edilmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 27.980.000 lira maddi 1.000.000.000 lira manevi zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İstanbul 1. İdare Mahkemesi; idare hukuku ilkelerine göre idari işlemleri sakatlayan ağır ve önemli nitelikteki hukuki hata ve aykırılıkların hizmet kusuru olduğu, yürürlükteki yasalara ve hukuk kurallarına aykırı işlem tesis eden ve bunu uygulayan idarenin kural olarak hizmet kusuru işlemiş sayılacağı ancak her idarenin işleyebileceği türden, olağan nitelikteki hukuki yanlışlık ve aykırılıkların hizmet kusuru sayılamayacağı, uyuşmazlık konusu olayda davacının apartmanın ortak kullanım yeri olan sığınağa eşya koyma şeklindeki eyleminin 3091 sayılı Yasaya göre engellenemeyeceği, ancak idarenin 3091 sayılı Yasayı uygulayarak yaptığı hukuki hatanın hizmet kusuru teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı, anılan mahkeme kararının yerinde olmadığını ileri sürerek temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 19.12.1996 tarih E:1996/916, K:1996/1711 sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 4.3.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.