Mesajı Okuyun
Old 08-12-2006, 10:30   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

BORÇLAR KANUNU
.....
......

VII - ŞİRKETİ İDARE EDEN VE ETMİYEN ŞERİKLER ARASINDAKİ MÜHASEBET
1 - UMUMİYET İTABİRİYLE
MADDE 530 - Kanunun bu babında veya şirket mukavelesinde diğer bir hüküm mevcut olmadıkça şirketi idare eden şerik ile diğer şerikler arasındaki münasebetler, vekâlet hükümlerine tabidir. Şeriklerden biri idare hakkını haiz olmadığı halde şirket hesabına hareket eder, yahut şirketi idare eden şerik
salâhiyetini tecavüz eylerse vekâleti olmadan başkası namına tasarruf edenler hakkındaki hükümler tatbik olunur.
(Ek Fıkra: 6763 - 29.06.1956) Şirketi idare edenler, en az her yıl bir defa hesap vermeye ve kâr paylarını ortaklara ödemeye mecburdurlar. Hesap devresinin uzatılmasına ait şart bâtıldır. İdare edenin ortaklardan olmaması halinde de hüküm aynıdır.

2 - ŞİRKET İŞLERİNİ TETKİK
MADDE 531 - İdare salâhiyetini haiz olmasa bile her şerikin şirket işlerinin nasıl gittiği hakkında şahsen malûmat almağa ve şirketin defterlerini ve evrakını tetkike ve kendine mahsus olmak üzere şirketin malî vaziyeti hakkında hülâsa çıkarmağa hakkı vardır; hilâfına mukavele batıldır.

TTK yanında BK nın yukarıda belirtilen hükümleri de dayanak yapılabilir.
Sn.Balku'nun da dediği gibi somut sorunu tam olarak anlayamamakla beraber bir çözüm önerisi getirmeye çalışacağım.

Bence, şirkete bir ihtar çkerek TTK m.167 uyarınca bilgi edinme hakkınızı kullanmak surtiyle işe başlayabilirsiniz. İhtar sonucu gönderilmesi gereken ve tabii ki talep ettiğiniz belgelerin incelenmesi ile ortağın şirket içinde görmek istediği durumu görebilir, bunu değerlndirerek de harekete geçebilirsiniz.

Ancak, konu "sadece" denetim hakkının kullanılması ise Sn.Balku'nun tespitlerine katılmaktan başka söyleyecek birşeyim yok.

Saygılar.