Mesajı Okuyun
Old 29-07-2008, 14:31   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Konuk, şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası açıldığında, geçimsizliğe neden olan olaylarda ablanız kusuru bulunmadığını aksine eşinin KUSURLU olduğunu ispatlamak durumundadır.

Koca mali gücüne göre, evinin geçimini ve ailesinin iaşesini karşılamalıdır.İmkanıvarken Eşini ve çocuğunu yardıma muhtaç halde bırakmak elbette hukuken korunmaz.

Ayrıca bu durum taraflar arasında sürekli gerginliğe de neden olur ayrıca başka gerekçeleri de varsa ablanızın, maddi manevi şiddet, hakaret... bunları da ispatlaması gerekecektir.

Yakın akrabalar da şahit olarak dinlenebilirler(Anne, baba, kardeş...)

Hiç boşanma davası açmadan, nafaka davası açılabilir bunun için ablanız "ayrı yaşamakta haklı olduğunu" ispatlamak durumundadır.Ayrıca tedbiren üç yaşındaki oğlunun ve yanındaki bebeğinin velayetini de talep edebilir.Ve kendisi ve çocukları için nafaka isteyebilir.

Boşanma davası açar ise, çocuklarının velayetini, kendisi ve çocukları için önce tedbir nafakası, boşanmanın kesinleşmesi ile birlikte, yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamlarını ayrıca maddi tazminat ve kişilik haklarının zarar görmesi söz konusu ise manevi tazminat taleplerinde bulunabilir.

Ablanız ortak haneden kendi kişisel eşyalarını ve çeyiz eşyalarını alabilir.Sonuçta ev her ikisinin de kullanımına aittir. herkes kendi eşyasını alabilir.

Çocuk kaçırılır ise, baba sorumludur diye bir bildirimin pratik faydası olmayacaktır.

Ancak Ailenin Korunmasına İlişkin Kanun Hükümlerinden yaralanılabilinir.Çocuğu kaçırıp giderim tehdidi de bir tür şiddettir.Bu kanun kapsamında da velayetin düzenlenmesi ve nafakaya ilişkin taleplerde bulunulabilir.

Velayet alındıktan sonra ise, velayete sahip olmayan babanın eylemi Türk Ceza Kanununda tanımlı suça girmektedir.

MADDE 234. - (1) Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması hâlinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz oniki yaşını bitirmemiş ise ceza bir katı oranında artırılır.

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali

Türk Ceza Kanunu MADDE 233 /3
Velayet hakları kaldırılmış olsa da, itiyadi sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Sonrasında bu maddeler işletilebilir.

Haklarınız çok çeşitlidir, mutlaka bir meslektaşımızdan hukuki destek alınız.Durumunuzu karşılıklı değerlendiriniz.

Maddi durumunuz elverişli değil ise, bulunuduğunuz il Baro'sundan tarafınıza avukat tayin edilmesini isteyiniz.

Saygı ile.