Mesajı Okuyun
Old 27-07-2009, 15:51   #9
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Protokole müdahale

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/6126
Karar: 2005/7139
Karar Tarihi: 02.05.2005

ÖZET: Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Hüküm fıkrasının 8. bendinde anılan mülkiyet ve intifa devirleri, duruşmanın yapıldığı tarih ile kararın kesinleşeceği tarih arasında yapılmasına, satışlar ve devirler fiilen gerçekleştikten sonra boşanma ilamının kesinleşmesine denilmiştir. Böylece kararın kesinleşmesi davacının inisiyatifine bırakılmıştır. Boşanma kararı şarta bağlı olarak verilemez. Mahkemece protokole müdahale edilmesi gerekir. Mevcut hali ile anlaşmanın uygun görülmesi ve buna dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi doğru değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda kararın bozulması gerekir.

(4721 S. K. m. 166)

Dava: Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin 16.12.2004 gün ve 13752 - 15197 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Mahkemece tarafların beyan ve kabulleri ile protokol hükümleri gereğince boşanma kararı verilmiştir.

Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur.

Hüküm fıkrasının 8. bendinde <Anılan mülkiyet ve intifa devirleri, duruşmanın yapıldığı tarih ile kararın kesinleşeceği tarih arasında yapılmasına, satışlar ve devirler fiilen gerçekleştikten sonra boşanma ilamının kesinleşmesine> denilmiştir. Böylece kararın kesinleşmesi davacının inisiyatifine bırakılmıştır. Boşanma kararı şarta bağlı olarak verilemez. Mahkemece protokole müdahale edilmesi gerekir. Mevcut hali ile anlaşmanın uygun görülmesi ve buna dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi doğru değildir.

Bu açıklamalar doğrultusunda kararın bozulması gerekirken, ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçmış, hüküm yanılgı sonucu onanmıştır. Bu itibarla davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile dairemiz onama kararının kaldırılması, hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440 - 442 maddeleri gereğince davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile dairemizin onama karının kaldırılmasına, temyiz ve karar düzeltmeye konu edilen mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının ve karar düzeltme harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları