Mesajı Okuyun
Old 04-08-2003, 13:34   #4
Sibel

 
Varsayılan

240. Bir tüccar bir feribota çarpar ve onu enkaz haline getirirse kaza geçiren teknenin sahibi Tanrı önünde adalet arar; feribot ile çarpışan tüccar gemisinin sahibi diğer botun sahibine bütün hasar için tazminat ödemelidir.

241. Her hangi bir kimse angarya için bir öküzü zorla alırsa nakit olarak bir minanın 1/3’ünü öder.

242. Her hangi bir kişi bir yıllığına öküzleri kiralarsa sabana koşulan öküzler için dört gur mısır öder.

243. Sığır sürüsünün kirası olarak sahibine üç gur mısır ödenir.

244. Bir kimse bir öküz ya da bir eşek kiralarsa ve bir aslan onu otlakta öldürürse zarar sahibine aittir.

245. Bir kimse bir öküzleri kiralar da onları kötü muamele ya da darbe sonucu öldürürse öküze karşı öküz vererek tazmin etmelidir.

246. Bir kimse bir öküz kiralar da onun bacağını kırarsa ya da boyun bağlarını keserse öküze karşı öküz vererek tazmin eder.

247. Bir kimse bir öküz kiralar da onun gözünü çıkarırsa sahibine değerinin yarısını öder.

248. Bir kimse bir öküz kiralar da onun bir boynuzunu kırarsa ya da kuyruğunu keserse veya burnunu yaralarsa sahibine değerinin dörtte birini öder.

249. Bir kimse bir öküz kiralar da Tanrı ölsün diye ona vurursa onu kiralayan kişi Tanrı adına yemin eder ve suçsuz olduğu kabul edilir.

250. bir öküz caddeden (pazardan) karşı karşıya geçerken birileri onu itip öldürürlerse sahibi mahkemede (kiralayana karşı) her hangi bir hak talebinde bulunamaz.

251. Bir öküz boynuzla yaralanmış ise ve bu da onun boynuzlayan bir öküz olduğunu gösteriyorsa ve onun boynuzları bağlanmamışsa ve öküz doğuştan özgür olan birini boynuzlayıp öldürmüşse sahibi nakit olarak yarım mina altın verir.

252. Eğer bir kişinin kölesini öldürürse bir minanın 1/3’ünü verir.

253. Bir kişi başka biriyle tarlasını işlemesi için anlaşır ve ona ekmesi için tohum verirse, boyunduruğa koşulmuş bir çift öküz verirse ve o kişi mısırı ya da diğer ürünü çalar ve kendisine ayırırsa elleri baltayla kesilir.

254. Eğer kendisine tohumluk mısır ayırır ve boyunduruğa koşulmuş öküz de kullanmazsa aldığı miktar kadar tohumluk mısır verir.

255. Eğer öküz boyunduruğunu başkasına kiraya verirse ya da tarlaya ekmeyerek tohumluk mısırı çalarsa suçlu bulunur ve her bir yüz gan için altmış gur mısır öder.

256. Onun topluluğu onun adına bunu ödemezse sığırlarla birlikte (çalışması için) tarlaya gönderilir.

257. Bir kimse tarla işçisi kiralarsa bir yıl için sekiz gur mısır öder.

258. Bir kimse bir öküz sürücüsü kiralarsa yıl başına ona altı gur mısır öder.

259. Bir kimse tarladan bir su çarkı çalarsa sahibine nakit olarak beş şikel öder.

260. Bir kimse (suyu nehirden ya da kanaldan almaya yarayan) bir su kaldıracı ya da bir sabanı çalarsa nakit olarak üç şikel ödemelidir.

261. Bir kimse koyun ya da sığırlar için bir çoban kiralarsa yıl başına sekiz gur mısır öder.

263. Kendisine verilen koyunu ya da sığırı öldürürse sahibine sığır için sığır, koyun için koyun vererek tazmin eder.

264. Gözetlemesi için koyun ya da sığırın emanet edildiği, üzerinde anlaşılan ücretini alan ve tatmin edilen bir çoban koyun ya da sığırların sayısını azaltırsa ya da daha az doğumla artış gerçekleşirse kaybettiği karı ya da artışı telafi etmelidir.

265. Kendisine bakması için koyun ya da sığır emanet edilen bir çoban hatalı davrandıysa, doğal yoldan sürünün daha az artmasına yol açtıysa ya da onları para karşılığı sattıysa mahkum edilir ve kaybın on katını sürü sahibine verir.

266. Bir hayvan Tanrı tarafından öldürüldüyse (kaza) ya da bir aslan onu öldürdüyse çoban Tanrı huzurunda masumiyetini ilan eder ve sahibi de bunun kaza olduğunu kabul eder.

267. Bir çoban bir şeyleri ihmal ettiği için ahırda bir kaza meydana gelmişse bu kazadan çoban sorumludur ve sığır ya da koyunu sahibine tazmin eder.

268. Harman dövmek için bir kimse bir eşek ya da öküz kiralarsa kira 20 ka mısırdır.

269. Harman dövmek için bir kimse bir eşek kiralarsa kira 20 ka mısırdır.

270. Harman dövmek için bir kimse genç bir hayvan kiralarsa kira 10 ka mısırdır.

271. bir kimse bir çift öküz, yük arabası ve sürücüsünü kiralarsa bir gün için 180 ka mısır öder.

272. Bir kimse yalnızca bir yük arabası kiralarsa bir günlüğüne 40 ka mısır öder.

273. Bir kimse bir gündelikçi kiralarsa yıl başından beşinci aya kadar (günlerin uzun ve işin zor olduğu Nisan-Ağustos arası) nakit olarak her gün için altı gerah; altıncı aydan yılın sonuna kadar ise beş gerah öder.

274. Bir kimse usta bir zanaatkar kiralarsa ona ...’nın ücreti olarak günde beş gerah, çömlekçilik ücreti olarak beş gerah, terzilik ücreti olarak beş gerah, ...ipçilik ücreti olarak dört gerah, duvarcılık ücreti olarak...gerah öder.

275. Bir kimse bir feribot kiralarsa günde üç gerah öder.

276. bir kimse bir yük gemisi kiralarsa günde iki buçuk gerah öder.

277. Bir kimse 60 gur’luk bir tekne kiralarsa onun kirası olarak günde bir şikelin 1/6’ı kadar para öder.

278. Bir kimse bir kadın ya da erkek köle satın alır ve bir ay geçmeden benu hastalığına yakalanırlarsa köleleri satıcıya geri götürür ve ödediği parayı geri alır.

279. Bir kimse bir kadın ya da erkek köle satın alır ve üçüncü şahıslar üzerinde hak iddia ederlerse satıcı bundan sorumludur.

280. Yabancı bir ülkede bir kimse başka bir ülkeye ait olan bir kadın ya da erkek köle alırsa ve bu kadın ya da erkek kölenin sahibinin ülkesine döndüğünde onları tanırsa ve köleler ülkenin yerlileri ise para almadan onları sahibine geri verir.

281. Onlar başka bir ülkeden ise alıcı onlar için tüccara ödediği parayı deklare eder ve kadın ve erkek köleyi elinde tutar.

282. Bir köle efendisine “Sen benim efendim değilsin” derse ve onlar o köleyi suçlarsa efendisi onun kulağını keser.

* Dünyanın ilk metropolisi olan Babil kralı Hammurabi (MÖ.1795-1750)’nin adıyla anılan bu kanunlar bir yönetici tarafından halka ilan edilen en eski kanun olarak bilinmektedir.

Bütün ağır suçların ölümle cezalandırıldığı bu kanunlarda yer alan önemli bazı düzenlemeler arasında “kana kan göze göz” misilleme ilkesi, baktığı davalarda hata yapan hakimlerin görevden uzaklaştırılıp ağır para cezasına çarptırılmaları, yalan şahitlik yapanın ölümle cezalandırılması, suçlanan kişilerin suçsuzluklarını ispat etmeleri amacıyla Fırat’a atılmaları ve kişilerin toplumdaki statülerine göre farklı cezalara çarptırılmaları göze çarpmaktadır.

Her ne kadar bu yaptırımlar günümüzde geçerli evrensel hukuk ilkelerine uygun olmasa da, Hammurabi kanunlarında yer alan pek çok ilke insan haklarına önem vermesi açısından önem taşımaktadır.