Mesajı Okuyun
Old 15-12-2006, 17:16   #4
anti-leviathan

 
Neşeli karınca hukuki açıdan masum,ağustos böceği hukuki durumdan dolayı mağdur..

mülkiyet hakkı, yaşama hakkı gibi bir anaysal haktır.Anaysal olan haklar arasında hangi hakkın üstün tutualacğı ise devletin hangi temel üzerine yasaları inşa ettiği ile ilgilidir. Mesela çalışma özgürlüğü de bir anayasal haktır, grev hakkı da; ama işveren,işçilerin toplu sözleşme girişimlerini engellemek amacıyla işyerini kapatamaz. Bir anayasal hak, diğerine üstün tutulur, aksi takdirde anayasal hakların birbirini ihlal ettiğini düşünmemiz gerekecektir.
bu verdiğim güzel ve olumlu bir örnek aslında.
bir de şu açıdan bakalım:
bugün özel hukukumuz 'mülkiyet' esası üzerine kurulmuştur.Mülkiyet hakkı, eyleme yönelik bir haktır,bireyin herhangi bir mal mülk kazanacağının bir garantisi değil, sadece kazandıklarına sahip olacağının bir garantisidir; başkalarının ona mal mülk sağlamak zorunda olması değildir.
Yaşam hakkı da, tıpkı mülkiyet hakkında olduğu gibi,bir insanın kendi hayatını bizzat kendi çalışmasıyla sürdürmesi hakkıdır. Bu demek değildir ki diğer insanlar ona hayatın ihtiyaçlarını sağlamalıdırlar.
Bu anlamda ağustos böceğinin kendi hayatını sürdürme açısından bir çabası yok ise bunun başkalarından talebi, diğerlerinin haklarının ihlali anlamına gelecektir.
ama ağustos böceğine de haksızlık etmek istemiyorum..ben onu sanatçı ruhlu görüyorum, tüm gün sokakta şarkılar söylemesinin sebebi ise belki de kaset çıkaracak parasının olmaması, fikri ve sinai hakların korunamaması, fırsat eşitliği ilkesinin uygulanamamasındandır. ağustos böceği de bence isterdi, kasetleri satılsın, konserler versin..ve tıpkı karıncanınki gibi sıcak bir evi olsun? ama bugün için anayasal bir hak olan çalışma hakkının şeklen varlığı yetmemekte. istihdam alanları olmadığı gibi, başarılı ve çalışkan insanlar da ağustos böcekliğine teşvik edilmekte..
yaşam hakkı, tüm hakların üstünde var olan ve korunan bir haktır ama burada karınca, ağustos böceğinin yaşama hakkına ihlal etmemektedir, kendisine devlet tarafından aşılanmış malik bilinci ile hareket etmekte, sosyal devlet ilkesinin paylaşımını insan ilişkilerinde gösterememektedir. Karıncayı suçlu bulamayız bence.
ağustos böceğini de çalışmadığı için suçlamamalıyız, herkes karınca gibi yük taşımak istemeyebilir. istihdam yok ise, çalışma imkanları yok ise Çalışma Hakkından söz edemeyiz. mülkiyet ya da yaşam hakkından farklı olarak, çalışma hakkında devlet aktif bir rol oynamak zorundadır.
son olarak şunu belirtmek istiyorum;mülkiyet hakkı diğer bireysel haklardan en bireyselidir, içinde paylaşımı barındırmaz. Bugün için hepimizin düşlerinde yer edinen sosyal devlet ilkesini ve gereklerini, hukuk düzeni 'mülkiyet üzerine kurulmuş olan bir devletten beklemek mantık hatası olur..
sahiplenme, yer edinme güdüsü en ilkel güdülerdendir ve insanı insandan uzaklaştıran en büyük nedendir!...