Mesajı Okuyun
Old 09-04-2016, 12:59   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı,

Mesajınızda" mutlak boşanma sebebi" diye bir kavramdan bahsetmiş olduğunuz için önce bu kavramı açıklamakta yarar var.

4721 sayılı Medeni Kanununda boşanma sebepleri özel ve genel olarak iki grupta toplanmıştır.

Özel boşanma sebeplerinden "zina,hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve terk koşulları gerçeklemesi halinde -eğer affetme ve zamanaşımı yoksa-boşanmaya hükmedilir.Mahkemece ayrıca ortak hayatın çekilmez hale gelip gelmediği ayrıca araştırılmaz. Bu durumda peşinen evlilik birliği sarsılmış sayılır.

Özel boşanma sebeplerinden sayılan "Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme" ve akıl hastalığı" koşulları gerçekleşmiş ise hakim bu koşulların varlığından başka ortak hayatın çekilmez hale gelip gelmediği konusunda da karar vermek durumundadır.

Diğer yadan evlilik birliğinin temelinden sarsılması başlıklı genel boşanma sebebi içinde de de evlilik birliğinin peşinen sarsılmış sayılacağı iki hal vardır ve bu durum ayrıca hakimlikçe ayrı bir araştırma konusu yapılmaz. Bunlar "anlaşmalı boşanma "ve "reddedilen davadan sonra 3 yıl ortak hayatın kurulamaması sebebine dayalı" boşanmadır.

Şiddetli geçimsizlik diye bilinen davada ise hakim ortak hayatın temelinden sarsılıp sarsılmadığını araştırmak ve buna ilişkin karar oluşturmak durumundadır.

Sorularınza gelince:

1-Eşinizin başka bir kişi ile cinsel ilişki kurmanız yönünde size teklifte bulunması ve hatta hazırlık yapması onur kırıcı davranış olarak tanımlanacak olur ise eylemin affedilmemesi 6 aylık süre içinde boşanma davasının açılması gerektirir.

Devam eden kusurlu eylem varsa en son gerçekleşme tarihinden itibaren 6 aylık süre başlayacaktır.

Eşinizin eylemi haysiyetsiz hayat sürme olarak tanımlanacak olur ise bu eylemin süreklilik gösterdiği kanıtlanmalıdır.

Son olarak yasal süre içinde belirtilen sebeplere dayalı boşanma davası açılmamış ise ve fakat eylemin etkisi ilişkilere hala etki ediyorsa TMK 166/1 gereği "şiddetli geçimsizlik" olarak bilinen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı dava açılabilir.

İddialarınızı tanık dahil her türlü yasal delille kanıtlayabilirsiniz.

2-Velayet konusunda çocuğun yaşı,alıştığı ortam ve menfaatleri gözetilecektir. 3 yaşında olan çocuğun velayetinin anneye verilmesi beklenir.

Velayet verilmeyen taraf ile mahkemece kişisel ilişki kurulacaktır.Bu ilişkinin yatılı kurulmaması için haklı gerekçe ve kaygılarınızı mahkemeye vereceğiniz dilekçe ile ve özellikle çocuğun velayeti konusunda görüş bildirecek uzmana bildirmeniz yararlı olacaktır.

Her aşamada bir avukattan hukuki destek almanızı öneriyoruz.