Sayın av.bilall,

TCK m.20: Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz. Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz. Ancak, suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklıdır.

Çek Kanunu m.5: Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
...
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır.

Yukarıdaki hükümlerden de anlaşılacağı üzere, ceza yaptırımı sadece şirketin yetkilisi hakkında uygulanabilecektir. Şirket için ise ancak güvenlik ve koruma tedbirleri uygulanabilecektir.

----------------------

Diğer bir husus şikayet süresi. Kanun hükmünde "her halde" ifadesi ile belirlenen süre, muhatabın fiili öğrenme tarihinin gecikmesi ihtimali nedeniyle belirlenmiş olan, öğrenme tarihinin gecikmesi ihtimalinde sınırsız bir süre tanınmasının önüne geçmek için koyulmuş bir süredir. Dolayısıyla sizin çekin karşılıksız olduğunu öğrenmenizle birlikte 3 aylık süreniz başlamış olmaktadır. Bu şikayet süresi hak düşürücü süre olduğu için bu sürenin kesilmesi ya da durması da söz konusu olmayacaktır. Bu durumda, öğrenme ile başlayan 3 aylık süreye uyulması gerekmekte, yani 1 yıllık süreden faydalanamamaktasınız.