Mesajı Okuyun
Old 06-03-2007, 23:45   #9
icra20

 
Varsayılan

MADDE 88 - Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.
Diğer taşınır mallar masrafı peşinen alacaklıdan alınarak münasip bir yerde muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse istenildiği zaman verilmek şartile muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.21) Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının muvafakatı ve üçüncü şahsın kabulü halinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır.
İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları da muhafaza altına alabilir. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.21) Ticarı işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise, icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.
(Değişik 4. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.21) Adalet Bakanlığı, mahcuz malların muhafazası için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj açabileceği gibi; Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfına da açtırabilir veya işletme hakkını verebilir. (Ek cümleler: 5219 - 14.7.2004 / m.4) Alınacak depo ve garaj ücretleri Adalet Bakanlığınca belirlenir. Bu yerlerin çalışma esas ve usulleri yönetmelikte gösterilir.
(Değişik 5. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.21) İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine hacizli malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere re'sen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü icra mahkemesinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilaflar icra mahkemesi tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür.


T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/5381
K. 1997/8285
T. 9.10.1997
• NAVLUN ( Yük Alacaklısı Hakkı Doğurduğu )
• DEMURAJ ÜCRETİ ( Yük Alacaklısı Hakkı Doğurduğu )
• KANUNİ REHİN HAKKI ( Navlun ve Demuraj Ücreti )
• YÜK ALACAKLISI HAKKI ( Kanuni Rehin Hakkı Olup Sıra Cetvelinde Öncelikli Olduğu )
• MENKUL MALLARIN HACZİ ( Fiili Haciz Yapılması Zorunluluğu )
• KAYDİ HACİZ ( Menkul Malların Haczinde Uygulanamayacağı )
• FİİLİ HACİZ ( Menkul Malların Haczinde Zorunlu Olduğu )
6762/m.1077,1204,1232,1258
2004/m.88,142
ÖZET : 1 - Navlun ve demuraj ücreti taşıyana yük üzerinde yük alacaklısı hakkı vermektedir. Yük alacaklısı hakkının doğum tarihi yükün gemiye yüklendiği tarih olduğundan ve davalının haczi, yükün limana gelmesinden sonra uygulandığından yükün satış bedelinden öncelikle taşıyanın navlun ücreti ve demuraj ücreti alacağının ödenmesi gerekir.
2 - Menkul malların haczinin geçerli olması için İİK`nun 88. maddesi gereğince menkul malın fiilen haczi ve muhafaza altına alınması gerekir.
DAVA: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili, müvekkilinin borçlu şirkete ait 495 bağ cif sarımlı jüt iplik yükünü ...`dan ... Limanı`na taşıdığını ve 3.412,50 dolar taşıma ücreti ve 8500 DM demuraj ücreti tahakkuk ettiğini, bu alacağın tahsili amacıyla yük üzerindeki rehin haklarını kullanarak takibe geçtiklerini, malların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin davalı alacaklıya ayrıldığını, yük üzerindeki yasal rehin hakkı uyarınca satış bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bedeli paylaşıma konu malların müvekkili tarafından 29.1.1996 tarihinde haczedildiğini, davacının aynı mallara 5.7.1996 tarihinde haciz işlemi uyguladığını, hacizden sonra konulan haciz ve rehinlerin önceki hacze karşı önceliği bulunmadığını belirterek şikayetin reddini istemiştir.
Mercii Hakimliği`nce iddia, savunma ve toplanan delillere göre bedeli paylaşıma konu malların davacı tarafından 29.1.1996 tarihinde, davalı tarafından 5.7.1996 tarihinde haczedildiği, haciz tarihlerine göre davalıya ön sırada yer veren sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait konteyner ile ...`dan ... Limanı`na getirilen iplik yükü ile ilgili 3.412,50 dolar navlun ücreti ve 8500 dolar demuraj ücreti tahakkuk ettiğini, malların ... Limanı`na 8.12.1995 tarihinde geldiğini, bu tarihten sonra mallara konulan hacizlerin müvekkilinin yük alacaklısı hakkını etkilemeyeceğini, malları fiilen haczetmeyen davalı alacaklının haczinin geçersiz olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
Yük alacaklısı hakkı TTK`nun 1258. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre "navlundan ( m. 1077/1 ), deniz ödüncü paralarından ( m. 1159 vd ), müşterek avarya garame payından ( m. 1204/1 ) ve kurtarma veya yardım ücret ve masraflarından ( m. 1232 ) dolayı yükü takyid eden rehin haklarından navluna ait olanların derecesi bütün diğerlerinkinden sonra gelir." Görüldüğü üzere taşıyanın navlun alacağından dolayı yük alacaklısı hakkı bulunduğu kabul edilmiştir. Demuraj ücreti de taşıyana yük üzerinde yük alacaklısı hakkı vermektedir ( TTK m. 1077 ). Yük alacaklısı hakkı bir tür kanuni rehin hakkı olup ( Çağa Tahir Deniz Ticareti Hukuku, İstanbul, 1982, s. 68; Arseven, Haydar Deniz Ticareti Hukuku Dersleri, İstanbul, 1961, s. 35 ). bu rehin hakkı yükün gemiye yüklenmesi anında meydana gelir, yükün teslimine kadar devam eder ( Ülgener, Fehmi, Süraştorya Süresi ve Ücreti, Ankara, 1995, s. 199 ). Yükalacaklısı hakkının doğum tarihi yükün gemiye yüklendiği tarih olduğundan ve davalının haczi, yükün ... Limanı`na gelmesinden sonra uygulandığından yükün satış bedelinden öncelikle taşıyanın navlun ücreti ve demuraj ücreti alacağının ödenmesi gerekir.
Diğer taraftan bedeli paylaşıma konu mal iplik olup menkul maldır. Menkul malların haczinin geçerli olması için İİK`nun 88. maddesi gereğince menkul malın fiilen haczi ve muhafaza altına alınması gerekir. Gümrük Müdürlüğü`ne gönderilen haciz yazısı ile yapılan haciz işlemi geçerli değildir. Davalı alacaklıya kaydı haciz tarihi itibariyle de öncelik tanınması mümkün değildir.
Mercii Hakimliği`nce bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 9.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.


İİK.nun 111 maddesindeki taksitlendirme talebinde yeteri kadar haciz uygulanarak bir şekilde muhafaza altına alınması zorunlu.
İİK.88 ve yukarıdaki yargıtay kararının 2 ncı fıkrasındanda anlaşılacağı üzere bir malın haczi menkul malların fiilen haczi ile muhafaza altına alınmak koşuluyla gerçekleşmiş sayılır.
Bu nedenlerle mahcuz menkul mallar borçluya ancak alacaklının muafakatıyla mümkündür. Aksi takdirde icra müdürünün yetkisi yoktur.
Ayrıca bazı arkadaşların dediği gibi borçlu İİK.nun 111 maddesinden yararlanarak taksit talebinde bulunarak taahhüt etmesi halinde birisini peşin ödediğini varsayarsak diğerlerini ödemediği takdirde ve bu süre içerisinde mallarını kaçırması halinde alacaklının hakları nasıl korunacaktır.
İİK.111 maddesinin işletilmesi halinde sadece borçlu mahcuz menkul malların satışını durdurur ve taksit sürelerince satış isteme süresi işlemez.