Mesajı Okuyun
Old 09-04-2012, 16:21   #47
Av.Zafer Erman

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Doc.Dr.Şükran ŞIPKA
Mal reiminin tasfiyesi ve Katılma alacağı davalarının yeni HMK.m.107 kapsamında BELİRSİZ ALACAK DAVASI olduğu kanaatindeyim.
Bu görüşümü Ekim 2011'den sonra katıldığım eğitimlerde (TBB. ile çeşitli baro bölgelerinde yaptığımız Aile Hukuku eğitimlerinde) dile getirdim. Bazı Usul Hukuku öğretim üyelerinin de aynı yorumda bulunduğunu duydum.
Bana göre özellikle KATILMA ALACAĞI, eşlerin tüm malvarlıklarının tasfiyesine dayandığından ve borçlar da düşeceğinden dolayı BELİRSİZ BİR ALACAK DAVASIDIR.

Ancak katılma alacağı için söylediklerimi 2002 öncesi KATKI PAYI ALACAĞI için söyleyemeyeceğim. Zira bu dava mal rejimi tasfiyesi değildir, sadece bir katkının varlığı ve bugünkü değerinin talep edilmesidir. Bu nedenle belirsiz alacak olmamalı. Zaten bu tür davalarda zamanaşımı da 10 yıl olduğundan bir hak kaybı sözkonusu olamayacaktır.
Bu konudaki yorumlarını bekliyorum.
Saygılarımla.

Bu konunun uzun süre tartışılacağı hiç şüphesizdir.

Katkı Payı Alacağı isteminde dava konusu alacak miktarı belirlidir veya belirlenebilir değerdedir. Bugünkü değerinin tespiti de belirlenebilir olduğuna göre HMK m.109 da belirtilen KISMİ DAVA (kısmi alacak davası) olarak açılması daha uygundur diye düşünmekteyim.

Mal rejiminin tasfiyesi ve katılma klacağı davalarının HMK.m.107 kapsamında BELİRSİZ ALACAK DAVASI olarak kabul edilebilir olmasının da gerekçesinin kolayca belirlenebilir olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği ancak bilirkişi incelemesi sonucunda değer belirlenebileceği düşüncesi ile hocamın görüşlerine katılıyorum.