Merhabalar,

Forumları incelemize rağmen, direkt olarak soracağım konu ile ilgili bir bilgiye ulaşamadığımızdan yeni bir başlık ile bir soru sormam gerekti.

Dava konusu olayda, müvekkil aleyhine, 20.09.2007 tarihinde açılmış ve 08.04.2010 senesinde sonuçlanmış bulunan bir boşanma davası bulunmaktadır. Bu boşanma davasının açılmasının akabinde, tarafımızca, 08.02.2008 tarihinde, mal rejimine ilişkin dava açılmıştır. İşbu dava, tarafların 01.01.2002 tarihinden sonra edinmiş oldukları taşınmazda mevcut katılım payı alacağına ilişkindir. Dava dilekçesinde, söz konusu gayrimenkulün bedelinin 1/2 oranının müvekkile verilmesi talep olunmuştur. Ancak, dava dilekçesinin içinde, konu kısmında ve talep bölümünde sehven dava, "katkı payı" davası olarak nitelendirilmiştir.

Yargıtay kararları çerçevesinde, "Olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir." denilmektedir. Ancak yine de hak kaybına neden olunmaması açısından bu yanlışlığın düzeltilmesi gerekmektedir.

Bu durumun sehven bu şekilde dilekçeye yazıldığı ancak dilekçenin içeriği incelendiğinde, aslında katılım payından bahsedildiğinin açık olduğu husunda bir bildirim yeterli olabilir mi? Bu yönde bir bildirim yapılması halinde, karşı tarafın zımni veya sarih rızası aranır mı?

Bu anlamda, ıslah yoluna gidilmesi mümkün müdür? Bu durumda, incelediğimiz kararlar ve yorumlar açısından, zamanaşımı konusunda, 1 yıl - 10 yıl tartışması bulunduğundan katılım payı açısından, zamanaşımına takılma söz konusu olabilecektir.

Bu konularda bize yardımcı olabilirseniz çok seviniriz. Zira sabahtan beri okuduğumuz tüm karar ve yorumlar sonucunda, ciddi bir kafa karışıklığı oluşmuş bulunmaktadır.

Yardımlarınız ve ilginiz için şimdiden teşekkür ederiz.

Saygılarımla.