Mesajı Okuyun
Old 11-10-2023, 14:25   #1
drako

 
Varsayılan Araç dolandırıcılığı- Karışık Bir Husus.

Müvekkil aracını 2015 senesinde birine satıyor.Kişi müvekkile bu parayı EFT yapacağını söylüyor ancak EFT yapmıyor ve sözleşme iptali ile aracın iadesi konusunda müvekkil bir avukat ile anlaşıyor ve dava açılıyor. O arada bu şahıs aracı 2 farklı kişiye daha satıyor. Şu anda araç şahısların arkadaşının oğlu üzerine kayıtlı. Avukat 2015 yılında açılan dosya ile ilgilenmiyor ve dosya 2 kez takipsizlikten düşüyor 2019 yılında. Müvekkil bana henüz ulaştı.

Müvekkil ise ayrıca suç duyurusunda bulunuyor ve şahıslar ceza alıyor. Ancak avukat bu dosyada da ilgisiz davranıyor ve bazı şahıslar az bir cezayla tabiri caizse yırtıyor. Ancak savcılık aracı müvekkile veriyor şuan müvekkil aracı kendisi zilyet ama kullanamıyor.

Araç ilk satıcı harici 2 farklı kişiye devrediliyor. Son devralan şahısların ortak arkadaşının oğlu. Bu durumda açılacak davanın hukuki niteliği konusunda emin olamıyorum.

Bir kararda mahkeme tescile karar veremez. Mülkiyetin tespiti kararı verebilir ancak denmiş.

Kabule göre de; tescil, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karardır. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez. Mahkemece, yalnızca mülkiyetin tespiti hususunda hüküm kurmakla yetinilmelidir, trafik tescil kaydının iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmiş olması da doğru değildir.


Siz ne dersiniz? Mülkiyetin tespiti davası mı açılması gerekir?Tescili nasıl sağlarız? Zamanaşımı konusunda sıkıntı yaşar mıyız?