Mesajı Okuyun
Old 08-04-2021, 09:48   #2
Av.BugraH

 
Varsayılan

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 05.02.1947 Tarih, 1945/20 Esas, 1947/6 Karar sayılı kararında kabul edildiği üzere, inançlı işlemin ya da inanç sözleşmesinin varlığının mutlaka davacının inançlı işleme yönelik iddiasını tarafların imzasını içeren ve en geç işlem tarihinde düzenlenmiş yazılı delil ile ispat edilmesi gerekmektedir. Yazılı delil olmamakla birlikte, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 202. maddesinde tanımlandığı şekliyle, yazılı delil başlangıcı niteliğindeki belgelerle de inançlı işlemin ispatı mümkündür. Yazılı delil başlangıcı; iddia konusunun ispatına tek başına yeterli olmamakla, iddia konusunu olası gösteren ve karşı tarafça verilmiş veya yollanmış belgedir. Bu kapsamda mesajlaşma içeriklerini bilmemekle birlikte vakıayı ispata elverişli ise mesaj içeriklerinin delil başlangıcı olarak kabul edileceğini, tanık delili ile birlikte de vakıanın kesin olarak ispatlanabileceğini düşünüyorum.