Alıntı: Yazan Av. Yasemen Sayın meslektaşım detaylı cevabınız için teşekkür ederim öncelikle. Benim müvekkilim saydığınız bankalardan birinin bir şubesinde hizmet sözleşmesi ile, servis yetkilisi/asistan olarak görev yapmaktaydı. Alıntı yaptığınız kanunu inceledim ama açıkçası nerede dava açacağımı netleştiremedim hala. Müvekkilin imzalamış olduğu hizmet sözleşmesinde, işbu sözleşmenin İş Kanunu hükümlerine göre feshedileceğine dair maddeler var ama bu özel hukuka tabi olup olmadığını tam olarak göstermiyor galiba. İdare mahkemesinde dava açma süresi de kanunla sınırlanmış olduğu için, dava hakkını da kaybetmek istemiyorum. Hem iş mahkemesinde hem de idare mahkemesinde dava açabilir miyim acaba? Ya da ilgili banka genel müdürlüğünden müvekkilin çalışma statüsünün ve diğer personelin tabi olduğu kanunu öğrenmek gerekli galiba. Tekrar teşekkür ederim. Av. Yasemen

Sayın meslektaşım,

298 sayılı kanunun Ek-7 . maddesinde yer alan "... diğer kamu görevlileri," kapsamında devlet bankalarının özel hukuk sözleşmesine tabi çalışanlarının girdiğini düşünüyorsanız, iptal davası açmamanız için sebep yok.

Esasen kanaatimce bunu yapmanız da somut gerçekler karşısında zorunlu gibi. Çünkü İş kanununa tabi işlem sözkonusu olursa işçinin kendi isteği ile "istifası" halinde işe dönmesi ancak işverenin rızasıyla olabilir ki olayınızda bu rızanın olmadığı açık.

Sizin yapmanız gereken şey bana göre, Devlet bankası çalışanlarının çalışma statüsü ne olursa olsun "kamu görevlisi" olarak değerlendirilmeleri yönünde gerekçeler yaratarak (Çalışanların kamu görevlisi sayıldığına ilişkin bulabilirseniz eğer Yargıtay kararını da ekleyerek) 298. sayılı kanunun Ek-7. madde hükmüne göre iptal davası açmak olacaktır.

Ancak daha önce eklediğim hükümle r karşısında iptal davasından çok da umutlu olmamanızı hatırlatmak isterim.