|
|
|
|
|
|
Sayın Av.Suat Ergin,
Eğer bir Adliyenin tapusu Cumhuriyet Başsavcılığı adına çıkartılıyorsa, benim değil, Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığının utançtan kıpkırmızı olması gerektiğini düşünüyorum.
Bir adliyenin "idaresinden" sorumlu olmakla, mülkiyetine sahip olmak ve hatta kendi makamının ismini Adliyeye koymaya cesaret etmek arasında ciddi bir fark olduğu görüşündeyim.
Eğer ülkemizin Adli sistemi İddia makamlarının "kendilerine ait Adliyelerini" kuracak "düzeye" ulaştıysa, Savunma Erkinin de kendi adli teşkilatlanmasını yapma zamanı gelmiş olabilir.
Doğrusunu isterseniz ben bu isimlendirmenin mizah konusu yapılamayacak kadar ciddi bir olay olduğu görüşündeyim, zira bu isimlendirmenin zımnen işaret ettiği sonuç yargı erkleri arasındaki eşitliğin ortadan kalkıp, bir hiyerarşinin doğduğu ve adliye teşkilatının mülkiyetinin de bir erke tek edildiğidir ki, bu da bana göre oldukça ciddi sonuçları olan bir konudur.
|
|
 |
|
 |
|
Sn. Admin ve diğer değerli meslektaşlarım,
Bir şeyi, nasıl isimlendirdiğiniz, onu nasıl anlamlandırdığınıza da bağlıdır; onun ipuçlarını verir.
Yeni adliye bağlamında, başta Başsavcı olmak üzere diğer yetkililerin yaptıkları açıklamaların satır aralarında bu "yersiz" ve "aşkın" benimsemenin izlerine rastlamış ve rahatsız olmuştum.
Adalet ve Adliye, "İddianın ve Soruşturmanın Adaleti" ne bırakılamaz. Yargı erki ve sistemi, bir soruşturmalar, ağır tedbirler ve özel yetkiler iklimine sürükleniyor; bunu görmek gerekir...
Önbakışta, küçük bir olay, isimleme hatası gibi görünen bu davranışı ülkenin ve adalet sisteminin kaygı verici şekillenmeleriyle birlikte mütalaa etmek, ciddiye almak ve üzerine gitmek gerekir. "Birilerinin", "Niye ve hangi hak ve yetkiyle Adliyeye bu ismi veriyorsunuz?" diye ilgilileri sorgulaması ve savunma istemesi gerekir...
Düşünce ve kanısıyla size katılmaktayım.
Saygılarımla.