Mesajı Okuyun
Old 23-02-2010, 16:22   #6
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Kanaatimce dolandırıcılık suçunun unsurları bu olayda mevcuttur.Kaldıki ceza sorgulaması ve kovuşturmasında yazılı belge de aranmadığına göre iddia sahibi şahit beyanıyla mevcut durumu ispat edebilecektir.5237 sayılı yasa dolandırıcılık suçunun basit şeklini 157.
maddede tanımlamıştır. Bu tanıma göre hileli davranışlarla bir kimseyi
aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya
başkasına bir yarar sağlamak dolandırıcılıktır. Yeni hükümle eski hüküm
arasındaki farklardan biri yeni düzenlemede desise terimine yeni hükümde yer verilmemiş olmasıdır. Bunu yanı sıra hataya düşürmek ibaresi yerine yeni hükümde aldatma ibaresine yer verilmiştir. Yeni düzenlemede de suçun oluşabilmesi için, fail tarafından yapılan hilenin etkisiyle, kendisine hile yapılan veya bir üçüncü kişi zararına ve fail veya bir üçüncü kişi yararına haksız bir menfaat elde edilmiş olması gerekir.Bu konuya ilişkin olarak aşağıdaki kararın da faydalı olacağını düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

11. CEZA DAİRESİ

E. 2004/3583

K. 2005/1131

T. 16.3.2005

• DOLANDIRICILIK ( Sanığın Hileli Davranışları Sonucu Şikayetçinin Güvenini Kazandıktan Sonra Şikayetçiden Para Alıp Ortadan Kaybolması Nedeniyle Yüklenen Dolandırıcılık Suçunun Tüm Unsurlarıyla Gerçekleştiği )

• HİLELİ DAVRANIŞLA GÜVEN KAZANMA ( Şikayetçiden Para Alıp Ortadan Kaybolması Nedeniyle Yüklenen Dolandırıcılık Suçunun Tüm Unsurlarıyla Gerçekleştiği )

• SENET İMZALAYIP ALINAN PARALARLA KAÇMAK ( Sanığın Hileli Davranışları Sonucu Şikayetçinin Güvenini Kazandıktan Sonra Şikayetçiden Para Alıp Ortadan Kaybolması Nedeniyle Yüklenen Dolandırıcılık Suçunun Tüm Unsurlarıyla Gerçekleştiği )

765/m.503

ÖZET : Sanığın hileli davranışları sonucu şikayetçinin güvenini kazandıktan sonra ticari amaçlı araç alıp satacağını söyleyerek şikayetçiden değişik zamanlarda toplam olarak 30.000.000.000 lira tutarında para aldığı, karşılığında iyi niyetli olduğunu göstermek üzere silahını bırakıp senet imzaladıktan sonra ortadan kaybolduğunun anlaşılmasına göre yüklenen dolandırıcılık suçunun tüm unsurlarıyla gerçekleşmiştir.
DAVA : Dolandırıcılık suçundan sanık Erdal Kibar’ın yapılan yargılaması sonunda: Beraatine dair İZMİR 2.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1.10.2002 gün ve 2002/69 Esas, 2002/551 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 1.3.2004 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Emekli astsubay olan ve mali sıkıntı içinde olduğu anlaşılan sanığın, kendisini Ege Ordu Komutanının koruması olduğunu belirterek ve askeri kimliğini göstererek şikayetçiyle tanıştığı, daha sonra ki görüşmelerine birkaç kez astsubay elbisesiyle geldiği, evli olmasına rağmen bekar olduğunu söyleyip evlenme teklifinde bulunduğu, şikayetçinin kabul etmesi üzerine evlilik işlemleri için nüfus cüzdanını aldığı, çocuklarına iş bulacağı vaadinde bulunduğu, bu şekildeki hileli davranışları sonucu şikayetçinin güvenini kazandıktan sonra ticari amaçlı araç alıp satacağını söyleyerek şikayetçiden değişik zamanlarda toplam olarak 30.000.000.000 lira tutarında para aldığı, karşılığında iyi niyetli olduğunu göstermek üzere silahını bırakıp senet imzaladıktan sonra ortadan kaybolduğunun anlaşılmasına göre yüklenen dolandırıcılık suçunun tüm unsurlarıyla gerçekleştiği gözetilmeden sanığın hükümlülüğü yerine, basit yalan söyleyerek para almasının dolandırıcılık suçunu işlediğini göstermeyeceğinden bahisle beraatine karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK.nun 321 nci maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi