Mesajı Okuyun
Old 03-02-2007, 17:59   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

Sorununuz gerçekten tartışmaya değer bir konu.

----Öncelikle tapusuz taşınmazların devri de aynı tapulu taşınmazlarda olduğu gibi bir şekil şartı aranıyor mu?

Yargıtay'ın 1946 yılındaki İBK' sı sonrasında ve tutarsızda olsa bir içtihat oluşmuştur:Tapusuz taşınmazların devri yazılı bile olması gerek olmayan bir zilyetliğin devri sözleşmesi ile mümkündür.Yani şekil şartı aramadan zilyetliğin devrinin devralana geçtiğinin kabulü gerekir.Ancak bu bütün temel hukuk ilkelerine ters bir anlayıştır.Hatta bu nedenle bir ara tasarı da tapusuz taşınmazların adi yazılı şekilde yapılması şartı getiriliyordu.Son anda çıkarıldı.Bir boşluk yaratıldı,doldurulmasını uygulamacılara bıraktılar.


---- Yapılan zilyetliğin devri sözleşmesi geçerli mi?


Eğer bunu taşınmaz satım sözleşmesi demiş olsaydık, bedel gösterilmediğinden sözleşme geçersizdir,diyebilcektir;ancak,yargıtay'ın geçersiz taşınmaz sözleşmesini tahvil edip buna zilyetliğin devri sözleşmesi dediği için artık yapılan sözleşmeye, geçerlidir demek zorundayız,ama bu tabi benim görüşüm.


Sözleşmeye geçersiz deseniz veya sözleşmeyi fesh etsenizde bir defa zilyetlik devredilmiş.Hatta devralan devraldığı kişinin zilyetlik sürelerini de kendine ekleyip tapuya tescil talebinde bulunursa hiç şaşırmayın.


---- ne yapılabilir?

borçlu temerrüdü hükümlerine dayanılıp aynen ifa ya da BK.m. 106 hükümlerine dayanılabilir.
Sözleşme geçersiz olsaydı da sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanacaktınız.

Saygılarımla