Mesajı Okuyun
Old 22-12-2017, 13:06   #48
hukukbilgisi

 
Mesaj Facebok!

Facebok!

Sosyal medyamızın göz bebeği Facebook, geçtiğimiz günlerde bir duyuru yayınladı. Haberi veren siteye göre, duyuru şöyle: “Başkalarının hayatını Facebook üzerinden sürekli takip edenler kendilerini daha kötü hissediyor.” Kötü hissetme nedeni olarak da “negatif sosyal karşılaştırma” tespiti yapılmış. Bu yüzden, kullanıcılara, yalnızca yakın arkadaş ve akrabalarını takip etme tavsiye edilmiş.

Facebook'u 2013-2017 yılları arasında kullanmış, 7 ay önce de tamamen hesabını silmiş birisi olarak, 4 yıllık tecrübeme dayanarak, bu duyuruyla ilgili birkaç kelam etmek istiyorum.

Başkalarının hayatını, Facebook üzerinden sürekli takip etme sorunsalından kurtulsak bile, elimizde daha İnstagram, twitter, tv kanalları gibi geniş bir ürün yelpazesi var. İnstagram ve twitter, tıpkı Facebook gibi internet mecrasında yer alıyor. Televizyon mecrası ise, bizlere ilginç maceralar sunmaya devam ediyor.

Televizyon kanallarında yer alan bazı programları, başkalarının hayatını takipten, suçlu ve mağdurların hayatlarını takibe kadar çıtayı hayli yükseltmiş durumda. Bu programlarda, güvenlik güçlerinin çözemediği dosyalar bile ele alınıp, failler bulunmaya çalışılıyor. Programlar öyle kurgulanıyor ki, polisiye dizileri, bunların yanında ancak merdiven inipçıkmak kadar heyecan verebiliyor. Facebook ve İnstagram'dan farklı olarak, Twitter'da da kriminal bazı vakalarla karşılaşıyoruz. Kimi suçların mağdurları, paylaşımlarıyla fail ya da failleri bulmaya çalışıyorlar ve buluyorlar da.

Neyse, konuyu fazla dağıtmayalım. Yazıda adı geçen kuruluşların da bir duyuru hazırlayıp, başkalarının hayatını takip konusunda açıklama yapması yerinde olacaktır. Facebook üzerinden başkalarının 'şahane' hayatlarını takip etmek kötü hissettiriyorsa; TV üzerinden başkalarının kriminal hayatlarını takip etmenin kötü hislere sebep olup olmadığını bilmemiz lazım.

Başkalarının hayatını Facebook üzerinden takip etmeyelim, İnstagram ve Twitter üzerinden takip etmeyelim, TV üzerinden takip etmeyelim; peki, biz bu takibi ne üzerinden yapacağız? Takip etme dürtümüzü nasıl tatmin edeceğiz? Muhterem Facebook, bir duyuru yayınlayıp bize bunu da söylesin, çok rica ederim. Acaba duyuruyla, Facebook üzerinden takip etmeyin, ancak fiziksel takip münasiptir mi, denmek istenmektedir? Bir minibüs tedarik edip, uygun teknik cihazlarla donattıktan sonra, takip nesnesinin kapısının önüne konuşlansak, çok mu abartmış oluruz? Takip dürtümüzü nasıl kontrol edebileceğiz, lütfen çıkıp birisi söylesin!.. Bu açıdan bakıldığında, Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi'nde eksiklik olduğunun da farkına varıyoruz. Takip etme ihtiyacı, fizyolojik ihtiyaçlardan mıdır, yoksa ait olma ve sevgi ihtiyacından mıdır, bunun da, söz konusu ihtiyaçlar şemasına bir şekilde yerleştirilmesi gerekmektedir. Takip etme dürtümüz tatmin edilmediğinde neler olabilir, bunun da kamu spotu olarak açıklanması ve uygun mecralarda yayınlanması çok isabetli olacaktır.

Konumuzun bir başka boyutu da maliye boyutudur, değerli okurlar. Bir işin maliye boyutu yoksa, o işin boyutu da yoktur değerli okurlar. Bilim insanlarının yıllardır arayıp durdukları Dördüncü Boyut da zaten bu boyuttur. Bir atasözümüzün de ifade ettiği üzere; Nerede bir ürün varsa, Maliye de oradadır! Facebook da ticari bir ürün olduğuna ve bu üründen kazanç elde ettiğine göre; kutsal bir marka olabilmesi açısından vergilendirilmiş olması da zorunludur. Google, Facebook gibi kuruluşların sahipleri, mutlaka ülkemize vergi veriyorlardır. Ancak, biz tüketici olarak vergimizi veriyor muyuz? Veriyorsak KDV mi veriyoruz, vermiyorsak niye vermiyoruz? Örnek verecek olursam, hatırladığım kadarıyla Facebook'un mirasçılara intikal gibi bir özelliği vardır. İşte şahane bir fırsat, hesap intikallerinden veraset ve intikal, hamaset ve intikal, ifşaat ve intikal gibi vergiler alamaz mıyız? Yediğimiz bir simide bile vergi öderken, Facebook'ta paylaşılan bu simidin fotoğrafına neden vergi vermeyelim? Devlet yetkililerini bu hususta adım atmaya ve hatta koşmaya davet ediyorum. Vergi verme ihtiyacımızı da, aynı şekilde Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi'ne yerleştirmeyi ve Facebook üzerinden takipte bulunurken, şu şarkıyı terennüm unutmayalım:

Facebook penceresinden ansızın bakıp gittin
Bir takibin külünü, yeniden yakıp gittin!


Notlar:

1- Bu yazı OpenOffice programında yazılmıştır.
2- Yazmak için F Klavye kullanılmıştır.
3- Yazı için Google'ın 'Bunu mu Demek İstediniz?' isimli yazım kılavuzu kullanılmıştır.

Kaynak: https://odatv.com/facebooktan-cok-sa...712171200.html