Mesajı Okuyun
Old 29-01-2003, 00:17   #9
üye1098

 
Varsayılan

"Basiretli davranma yükümlülüğü ile hamilin tescil ve ilandan haberdar olması gerekir.Ayrıca,aynı alanda faaliyette bulunan ve birbirleriyle sürekli temas halinde olan ticari şirketlerin iyiniyet iddiasının dinlenmemesi " düşüncesi kendi kapsamı içinde isabetli olabilir, ancak "aslolan iyiniyettir" genel kuralı ile "basiretli tacir" özel kuralı arasında yargılamayla ortaya çıkacak gerçek durumu da irdelemek gerekir kanısındayım.Üçüncü kişi tacir hamil aynı alanda faaliyet gösterse bile keşideci veya lehtar şirketin bütün mal hareketlerini bilmesi yükümlülüğü yoktur. burada hamilin -aynı alanda veya değil- lehdara bu bono karşılığında ne verdiğini yasal delillerle isbatlaması iyiniyet iddiasını isbat imkanı verilmelidir. yani hamilin kötüniyetini mutlak kabul etmek hem kambiyo hukukuna hemd e tacirlerin sorumluluğuna aykırıdır. isbat hukuku açısından ticaret sicil gazetesinde ilan taciri bağlar . ancak hamilin bonoyu aldığı ve esas ilişkiyi irsaliye fatura dekont vs. ile ilandan önce olduğunu isbatlarsa hamilin iyiniyetli olduğunu kabul etmek gerekir. aksini isbat keşideci tacire her türlü delille isbatlama imkanı tanınmalıdır.yani sorun yargılamaya muhtaçtır.