Mesajı Okuyun
Old 08-01-2007, 14:34   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn. Turan erkeklerin feminizmi savunmaları konusundaki bir "ihtiyacını" ya da önerisini dile getirmiş.

Bunu dile getirirken de en büyük değişimleri gerçekleştirenlerin hep erkekler olduğunu, doğal ve tarihi güçleri bulunan erkeklerin feminizmin gelişmesinde hayati rol oynayacaklarını belirtmiş.

Fakat, feminizm, özünde zaten erkeklerin bu "doğal ve tarihi" buldukları güce, iktidara ilişkin bir eleştiri taşır. Eleştirdiği şeyin kendisini savunmasını talep etmeyecek kadar da olgun bir görüştür.

" Samimi erkeklerin " ve hatta samimi olmayanların dürtülmesi ve harekete geçirilmesi ise zaten toplumsal cinsiyet çalışmaları içerisinde bulunan bazı çevrelerce üzerinde durulan bir konudur.

Sn.Turan'ın bir beyanı oldukça ilgimi çekti :

Alıntı:

öte yandan özde kendileri açısından feminizmi savunmaya ihtiyaçları bulunmayan kadınlarca hak alınma yolunun benimsenmiş olduğu görülmektedir.

mesela, benim açımdan feminizmi savunmak bir ihtiyaç değil mi? Sn.Turan buna nasıl karar verdiniz acaba? Hangi tip kadının feminizme ihtiyacı yoktur?

Bir başka alıntı :

Alıntı:
Kadın haklarında yeterli ilerlemenin sağlanamamasını bu hakları savunan kadınların başarısız ve becerili olmadıklarına da bağlıyorum.


Bu becerinin sınırı nedir? Göz önündeki kadınları feminizm safına çekememek değil herhalde. Zaten göz önündeki kadın ile muradınızı da tam anlamış değilim. Kim bunlar? Tuğba Özay, Hülya Avşar filan mı?

Feministler birçok şeyi becerdiler, Sn.Turan. İsteyip de yapamadıkları birçok şey de oldu elbette. Ancak, sosyal değişimler daima yavaştır. Çok uzun zaman isterler. Tabii ki, istenip de gerçekleştirilemeyen konularda, değişim taleplerinde "zaman ister bunlar" savıyla kendimizi aklamaya çalışıyor değiliz. Yaptığımız ve yapamadığımız her konuda suç ortaklığımızı, tembelliğimizi, engellerimizi kabul ediyoruz, etmeye çalışıyoruz. Ama, biz de bunu beceremedik, bari erkekler ( samimiyet testinden geçenler tabii ) yapsın bunu bizim yerimize dememizi beklemiyorsunuzdur, umarım. Biz beceremedik, bari erkekleri kendi safımıza çekelim dememizi de elbette...

Yazınız feministlere biraz haksızlık etmemiş mi Sn.Turan? Feminizmin " doğal ve tarihi güçleri olan - etkin ve yetkin konumda bulunan samimi erkeklere" ihalesi talebi bu hareketi biraz hafife almak olmamış mı?

İşçiler, hakları ile ilgili mücadelelerini işverenlere,
Siyahlar, hakları ile ilgili mücadelelerini beyazlara bıraksın da diyebilir miyiz?

Sağduyulu her insan ezilene karşı bir yükümlülük altında olduğunu bilir. Bir erkeğin kadının ezildiğini bilmesi için daha ne yapılması gerek? bilgilendirme görevimizi eksik yaptığımızı düşündüğünüze göre, bir çözüm öneriniz de olmalı.

Saygılar.