Mesajı Okuyun
Old 15-03-2005, 22:09   #13
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Selamlar,

Kanımca problemin üç boyutu bulunmaktadır.

1. "Malen" kaydı bulunan bonodaki bedelsizlik (malın teslim edilmediği) iddiası
2. Hamile karşı ileri sürülecek olan "kötüniyet" iddiası
3. Ticaret Sicilindeki ilanın hukuki etkisi

1. Öncelikle senedi sonradan devralan hamile karşı "kötüniyet iddiasında" bulunabilmek için senedin "bedelsiz" olduğunun kanıtlanmış olması gerekir. (Hamile karşı açılan menfi tespit davasında öncelikle senedin karşılıksız olduğunun ispatı ,daha sonra senedin bile bile başkasının zararına devralandığı hususları incelenmelidir. 11 HD, 13.05.1982 ,1781/2264)

Bedelsizlik iddiası şahsi defidir.Hamil senedi devralırken kasten borçlunun zararına hareket etmedikçe ona karşı lehtarla borçlu arasındaki ilişkiden doğan defiler ileri sürülemez. (11 HD, 7.10.1982 - 4034/3688)

2. Burada vadeden sonra ciro(şahsi definin 3.kişiye ileri sürülebilmesi) veya karşı tarafça senetteki malen ifadesinin talil edilmesi veya karşı tarafça tanık dinletilmesine müsaade edilmesi gibi durumları ayrık tutarsak iddianın senet borçlusunca senede karşı yazılı belge kuralınca ispatlanması gerekmektedir.3. kişi hamilin senede devralırken kötüniyetli olduğu ve senedi bile bile borçlunun zararına devralındığı hususları ise tanık dahil her türlü delille ispat olunabilir.

3. Ticaret Sicili Nizamnamesi 27/1 ' e göre kanunlarda veya tüzükte tescil edileceği belirtilen hususlar dışında tescil yapılamaz .Eğer belirtilen hususlar dışında bir kayıt hataen tescil edilmişse bu durumda tescilin olumsuz veya olumlu etkisi ileri sürülemez.Ayrıca, TSN 28'e göre memurun tescil edilecek keyfiyetin gerçeğe uygun olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğundan olaydaki hususun esasen sicile tescili mümkün olmayacak olsa bile hukuki hükmü olmayacaktır diye düşünmekteyim.

Kolay gelsin