Mesajı Okuyun
Old 16-05-2008, 10:02   #2
BaharB

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Özlem Kansiz
1994 yılında evlenen bir çiftin boşanma davasında davacı koca davalı eşi üzerine kayıtlı taşınmazın evlilik birliği içerisinde beraber edindikleri gerekçesi ile ihtiyati tedbir konulmasını talep ederek boşanma davası açmıştır. Taşınmaz davalı eşin babası tarafından kızına tapuda satış gösterilerek aslında hibe edilmiştir. Ayrıca davacı koca davayı açmadan önce kendi adına kayıtlı bir aracı 3. bir kişiye satış göstermiştir. Bu olayda taşınmazın edinilmiş mallara katılım rejimi dışında tutulması gerektiğini nasıl ispatlayabiliriz? İlgisi ve emeği geçen herkese teşekkürler.
Sayın Kansız;
Taşınmazın edinme tarihini belirtmemişsiniz. Olsa bu önemli.
TMK 218.e göre edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile kişisel malları kapsar. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. Dolayısıyla edinilmiş de olsa, kişisel de olsa mal rejiminin dışında tutamazsınız. Tasfiyeye kişisel mal veya edinilmiş mal olarak girecektir.
Taşınmaz TMK'nun yürürlüğünden önce edinilmiş ise, sicilde adına kayıtlı olan tarafın "kişisel mal"ı olarak kabul edilecek ve diğer taraf bu malın edinilmesine katkısı nedeniyle alacak hakkı bulunduğunu ispat yükü altında olacaktır. Yürürlükten sonra edinilen mallar ise "edinilmiş mal" kabul edilecek ve bunun "kişisel mal" olduğunu iddia eden taraf ispatla yükümlü olacaktır.
Karşılıklı güvene dayalı olarak kurulan evlilik birliği içerisinde eşlerin aralarındaki hukuki ilişkiyi yazılı sözleşmeye bağlamaları beklenemeyeceğinden taraflar ispat yükümlülüklerini HUMK 293 gereğince özellikle tanık beyanlarıyla ispat edebileceklerdir.