Konu: Zamanaşimi
Mesajı Okuyun
Old 29-07-2008, 10:14   #2
Promethos

 
Varsayılan

Borçlar Kanunu 60/II maddesinde “Şu kadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruru zaman tatbik olunur.” düzenlemesi mevcuttur. Karayolları Trafik kanunun 109/II maddesi de “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklinde düzenleme ile Borçlar Yasasındaki düzenlemeye koşut ve uyumlu bir hüküm bulunmaktadır. Gerek Yargıtay İnançlarında gerekse öğretide tazminat davalarında daha uzun süreli ceza davasına ilişkin zamanaşımının uygulanması için haksız fiilin suç niteliği taşıması yeterli görülmekte, fiili işleyen hakkında ceza kovuşturması yapılması ve mahkumiyet kararı verilmiş olması koşulu aranmamaktadır. Zira Borçlar Yasası 53.madde uyarınca hukuk hakimi kendiliğinden haksız eylemin suç niteliğini araştıracaktır.
Yargıtay 4.H.D.si 25.01.1990 gün ve 1989/6101 E ve 1990/285 K sayılı içtihatında “ Ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için haksız eylemin sadece suç niteliğinde bulunması yeterlidir. Eylemi işleyen hakkında kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması gerekli olmadığı gibi, sanığın mahkumiyet kararından sonra ölmüş olması hali de buna engel değildir” denilmektedir. Aynı doğrultuda 4.H.D.sinin 20.09.1979 gün ve 4725-9975 sayılı kararında “BK 60/2 maddesinde öngörülen uzamış ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için, eylemi işleyen hakkında ceza davası açılmış olması şart olmayıp, sadece haksız eylemin ceza hukuku bakımından suç olması yeterlidir” vurgulaması yapılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında fazlaya ilişkin haklarınızın saklı tutulduğu tazminat miktarını ceza davası zamanaşımı süresi içerisinde ister yeni bir dava isterseniz ıslah yolu ile talep edebileceğiniz düşüncesindeyim.
Saygılarımla