Mesajı Okuyun
Old 13-06-2012, 15:05   #3
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Müvekkil adayı 16.02.2004 tarihinde işlediği iddia edilen yağma suçundan dolayı 20.02.2004 tarihinde gözaltına alınıp aynı gün tutuklanıyor. 13.05.2004 tarihinde tahliye olduğu bu suçtan dolayı hakkında verilen ceza hükmü 26.10.2011 tarihinde kesinleşiyor.

Diğer dosyasında ise suç tarihi olarak 09.02.2004-21.02.2004 (Şimdi dikkatimi çekti, diğer dosyanın tutuklanma tarihinden sonra suç işlenmiş görünüyor, maddi hata olmuş sanırım) olup, suç yine aynı niteliktedir. Bu suç dolayısı ile de aynı gün yani 20.02.2004 tarihinde gözaltı ve tutuklama kararı verilmiştir. Bu suçtan dolayı yapılan yargılamada müvekkil hakkında beraat kararı verilmiş ve temyiz edilmeksizin 15.01.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Bu dosyadaki tahliye kararı ise 17.11.2004 tarihlidir.

Şimdi soru şu: Müvekkil beraat ettiği dosyada 9 ay tutuklu kalmış, ceza yediği dosyada aynı tarihte tutuklama kararı verilmişse de 3 ay sonra tahliye kararı verilmiştir (Ancak diğer tutukluluk süresi içinde tahliye kararı verildiğinden salıverilmemiştir). Suç tarihleri ve tutukluluk tarihleri itibarı ile ceza yediği dosyaya mahsup talep ettiğimizde 6 ayın mı mahsubu sözkonusu olacaktır ? Yoksa ceza yediği dosyadaki suç tarihi daha sonra denilerek mahsup talebi red mi edilecektir? Saygılar.

TCK.m.63 anlamında, tutukluluk mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden (26.10.2011) önceye isabet ettiğinden sanığın tutukluluğunun aldığı cezadan mahsubu gerekir.

Ancak, tutuklama tarihleri aynı olmakla, sanığın önceki tutukluluğu diğerinin içinde erimiş, onu beklemiştir. İki tutukluluk ayrı ayrı olarak toplam 12 ay olarak mahsup edilemez. (Yok öğle yağma ) Sanığın cezasından yalnızca, 20.02.2004-17.11.2004 tarihleri arasındaki tutukluluk mahsup edilecektir.

Görüş ve kanaatindeyim.

Ayrıca, sanığın lehine olan yasa 647 sayılı yasa olup hakkında bu yasa uygulanacaktır. 5560 sayılı yasada yapılan değişiklikle yaş sınırı 12-15 arasına çekilmiştir. Sanığın koşullu salıverilmesine ilişkin düzenlemelerin konu açısından ikincil nitelikte olduğunu düşünüyorum. Evvela yatması gereken süre ve mahsup durumu infaz savcılığınca netleştirilmelidir ve diğer hususlar (647/m.19) hükmün infazına başlandıktan sonra değerlendirilmelidir.

Saygılarımla.