Mesajı Okuyun
Old 20-03-2017, 16:03   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

8.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/23460
Karar: 2014/1698
Karar Tarihi: 04.02.2014


MİRASIN REDDEDİLMİŞ SAYILDIĞININ TESPİTİ VE TESCİLİ İSTEMİ - MAKTU HARÇ VE MAKTU VEKALET ÜCRETİ - MAKİNANIN MİRAS BIRAKANIN ÖLÜMÜNDEN SONRA MİRASÇILARI TARAFINDAN SATILDIĞININ BELİRLENMESİ HALİNDE MİRASÇILARIN MİRASI KABUL ETTİKLERİNİN KABULÜ

ÖZET: Mahkemece mirasbırakandan kaldığı belirtilen makinanın mirasbırakanın ölümünden önce mi sonra mı satıldığının araştırılması gerekmektedir. Söz konusu makinanın miras bırakanın ölümünden sonra mirasçıları tarafından satıldığının belirlenmesi halinde mirasçıların mirası kabul ettiklerinin kabulü gerekir. Bu halde mirasçıların ret hakkı düşmüş sayılır. Kabule göre de; mirasın hükmen reddi davaları tespit davası niteliğinde olup maktu harç ve maktu vekalet ücretine tabidir. Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilmeden karar verilmiş olması doğru olmamıştır.

(4721 S. K. m. 605, 606, 610)

Dava: A.. A.. ve müşterekleri ile G.. E.. K.. Süt Ltd. Şti. aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 31.12.2012 gün ve 281/638 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili dava dilekçesinde; vekil edenlerinin babaları olan H.. A..'ın 28/08/2010 tarihinde vefat ettiğini, vekil edenlerinden A.. R.., F.. ve A..'ün mirasbırakanın ilk eşinden çocukları olup B.. ve E..'ın da gayriresmi ikinci evliliğinden çocukları olduğunu, davalı alacaklının miras bırakanın borcundan dolayı vekil edenleri aleyhine Ayvalık İcra Müdürlüğü'nün 2011/644 Esas sayılı dosyası ile toplam 22.195,00-TL'den icra takibine başladığını, mirasbırakanın iş bu icra takip dosyasına konu olan borcun dışında başka borçlarının da bulunduğunun öğrenildiğini, miras bırakanın ölüm tarihinde terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddedilmiş olduğunun tespit ve tescili için dava açtıklarını açıklayarak mirasın hükmen reddedilmiş sayıldığının tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki yönünden karar verildikten sonra esas hakkında cevap verme haklarını saklı tuttuklarını açıklayarak öncelikle yetki yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, mirasbırakanın terekesinin borca batık olduğu benimsenerek davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından mirasbırakanın terekesinin borca batık olmadığı, mirasçıların mirasbırakanın vefatından sonra kendisinden kalan makinayı satarak parasını paylaştıkları, davanın süresinde açılmadığı, maktu harç ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle temyiz edilmiştir.

Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada söz konusu değildir. Her zaman dava açılabilir. TMK'nun 610/2. maddesi hükmüne göre, ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mahkemece mirasbırakandan kaldığı belirtilen makinanın mirasbırakanın ölümünden önce mi sonra mı satıldığının araştırılması gerekmektedir. Söz konusu makinanın miras bırakanın ölümünden sonra mirasçıları tarafından satıldığının belirlenmesi halinde mirasçıların mirası kabul ettiklerinin kabulü gerekir. Bu halde mirasçıların ret hakkı düşmüş sayılır.

Kabule göre de; mirasın hükmen reddi davaları tespit davası niteliğinde olup maktu harç ve maktu vekalet ücretine tabidir.

Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilmeden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmamıştır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,04.02.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı