Alıntı: Bu tür olaylarda çok çabuk sinirlenebilen bir insan olduğum için de, açıkçası kendimi frenleyip, geri dönmeyi tercih ettim

Sayın Dikici’nin yaşamış olduğu “kendi gerçeği” bizler için bir “olay”dır.

Bu olayı (Sevgili Dikici’nin izniyle), kişisellikten çıkarıp genelleştirirsek:

I.Tepkiler:

1.Sinirlenmek,

2.Frenlemek,

3.Geri dönmek,

4.Çıkıp gitmek.


II.Olay ve insan:

1.Talebin sunuluş tarzı,

2.Karşılanma tarzı,

3.Karşılıklı konuşma,

4.Süre,

5.Sonuç.

III.“Olayı” nakleden kişi yönünden:

1.Kişinin “Bu tür olaylarda çok çabuk sinirlenebilen” insan oluşunu dile getirmiş olması, takdir edilmesi gereken bir özeleştiridir.

2.Bu “ negatif huyun” (bu vesile ile) düzeltilmesi gerektiği de özeleştirinin gereğidir.

3.Kişi kendisini “frenlemiş” olmasıyla, “duygularını bastırmış”tır.

4.Bastırılmış duygular, daha büyük bir patlamaya neden olabilir.

5.Kişinin ”Geri dönmesi”, maruz kaldığı olayın “kurbanı” olduğunu kabullenişi veya “gerçekten zaman yokluğudur”.
a.“Kurban” rolünün kabullenişi toplumsal bir özelliktir!
b.“Zaman yokluğu” ise, “ilk fırsatta” konunun işleme konulmasını gerektirir.

IV.Muhatap yönünden:

1.Baroların Kuruluş ve Nitelikleri: 1136 / m.76/1 - (Değişik 1. fıkra: 4667 - 2.5.2001 / m.46) Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.

2.Tüzelkişiler… Her seviyede gerçek kişilerle temsil edilirler…

3.“Olayın” tüzelkişiyi temsil eden yetkilisi ağzından nakledilmesi: “ Sabah sabah avukat olduğunu söyleyen birisi, çat kapı bi havalarda girdi içeri, dayadı bi kağıdı burnuma… Sonrasında…”:

4.“Baroların Kuruluş ve Nitelikleri”…

V.Değerlendirme:
1.Keskin sirke…
2.Mea Culpa…
3.Baro-Avukat ilişkisi…
4.Avukat ve insan ilişkileri…
5.Sayın Dikici gibi bir “hukuk insanı” Baroda böyle karşılanmışsa…

Saygılarımla