Kötüniyetli ve tebligatı almaktan kaçınan bir davalı da olsa,tebliğe ilişkin zorlukları yasal yollardan aşarak ve yasal prosedür ne ise uygulayarak davayı yürütmek en sağlıklı yolu. Bilinen son adresine tebligat gönderilir,bulunamazsa emniyet araştırması yapılır,emniyet araştırması da olumsuz gelirse ilanen tebligat yapılır. Bu tür kötüniyetli kişiler,adresin sahteliğini iddia edip davacıyı ve biz avukatları da zor duruma sokma eğilimine ve ahlaki düzeyine sahip olabileceklerinden,öyle bir tahkikattan korkan müvekkilinizin de,korkarak,adresi ben vermedim avukatım yazmış şeklinde bir beyanla sizi zor duruma sokabileceği gibi endişelerle bu yolu izlememenizi,açılmış bu tür davalara tanık olduğum için hatırlattım. Sizin iyiniyetinizden eminim. Ancak,avukat olarak bizler,hukuki olarak hiçbir sakınca taşımayan en sağlıklı ve güvenli yollarla davalarımızı yürüterek kendimizi de güven içinde buluruz. Ayrıca hatırlatmak isterim ki ; 35. maddeye göre tebligat yapabilmek için davalının mahkemeye veya başkaca resmi mercilere bildirmiş olduğu adresine tebligat yapılamaması,bu adresten ayrılmış olması,tüm aramalara rağmen yeni adresinin tesbit edilememesine dair araştırmayı yapan tebligat memurunca bu çabanın ve araştırmanın sonuç vermediği şerhi düşülerek ve diğer usuli gereklere uyularak tebligat işleminin yapılması ve bu hususta düzenlenen tebliğ parçasının mahkeme divanhanesine asılması suretiyle tamamlanması şartı ile tebligat yapılmış sayılacaktır. Eğer resmi mercilere bildirdiği bir adresi yok ise,TK m 35 e göre tebligat yapabilme imkanı da bulunmayacaktır.