Öncelikle hoş geldin
Aslında ilk seneki şaşkınlıkla birlikte deneyimlerimi de anlatmak çok çok uzun sürecektir ama özet geçeyim istersen
Anadolu Üniversitesi'nde dersler dönemlik işlenir. Bu koca koca kitapları düşünecek olursak ciddi bir avantajdır öğrencilerce. Neden? Çünkü ilk dönem 1 vize 1 final olur ve o dönem biter. Bu da ikinci dönem birinci dönemin konulardan sorumlu olmayacağın anlamına gelir. Muhakkak öğrenilenler birbiriyle bağlantılıdır ama aklında kalanlar yetecektir zaten. Özellikle senelik eğitim veren üniversitelerin finallerinde olduğu gibi oturup tüm senenin konularına çalışmak zorunda olmayacaksın
Sınıfların kalabalık koca koca amfilerde yapılmaması da ayrı bir güzelliktir. Özellikle ön sıralardan yer kapabilirsen hocalarla bire bir ders dinlemenin, rahatça soru sorabilmenin avantajlarından yararlanırsın
İngizlizce, almanca ve emin değilim ama sanırım fransızca'da isteğe bağlı hazırlık sınıfı var. Ben tercih etmedim ama senin bileceğin iş tabii...
Yabancı dil ve bilgisayar muafiyet sınavlarına da kayıt sırasında başvurmanı öneririm. Gerçi kayıt esnasında söylemeleri gerekiyor ama bana bilgisayarı söylemediler ben de boş yere ikinci dönem bilgisayar sınavlarıyla uğrştım. Zaten kolay oluyor muafiyet sınavları. En azından ingilizce öyleydi. Zaten bu sene mezun olduğunu tahmin ediyorum o halde hazırlık okumuşsundur; sakın kaçırma derim.
Medeni hukuk dersinize kimin geleceğini bilmiyorum; geçen sene bize gelen hoca seneye gelmeyeceğini söylemişti.
Anayasa dersinize muhtemelen yine Prof. Dr. Erdal Onar gelecektir ki kendisi her şeyiyle benim idolümdür. Hukuku sevdirir... Üniversiteyi sevdirir... Hayatı sevdirir... Ama önce kendini sevdirir
İstersen google'dan bi arat, bunu söyleyen sadece ben değilim göreceksin
Derse girmeni öneririm diyeceğim ama kaçırmak isteyeceğini zannetmiyorum zaten. Ben dersi tekrar almayacak olmama rağmen yine de Erdal hocamın derslerine gireceğim şahsen
Not tut yeter!
İktisat derslerinize Filiz Tepecik gelecektir. Zor değildir aslında ama alan dersi olmadığı için kimse üstünde durmak istemez. Devam zorunluluğunun olmaması da derse girmemeye teşvik eder ama sınavlar birazcık hüsrana neden olur. Dediğim gibi zorlamaz, test yapar, genelde kolay sorar. sen sadece dersi sinle bi de sınavlardan önce Murat açıköğretim'in iktisat sorularını çöz yeter.
Roma Hukuku dersinize yine Ankara Hukuk'un bir hocası olan Doç. Nadi GÜnal girecektir diye tahmin ediyorum. İki haftada bir gelir. Canı istemezse de gelmeyebilir, ne yapacağı belli olmaz
Ama şeker gibi adamdır. Dersleri stand-up tadında geçer. Çok değil hiç zorlamaz. Zaten üniye gelince tanışacağınız betacopy'ler can simidiniz olacak
Kitap dahi alma bence, ben pişman oldum açıkçası aldığıma. Kitapların kapağını dahi açmadım ama betacopy'ler sayesinde gayet iyi notlarla geçtim.
Hukuk başlangıcı dersimize de Haluk hoca gelmişti. Zaten ilk dönemin dersi ve hoca sadece geçirmek için uğraşır. "Siz hiç hukuk başlangıcından geçemedim diye dert yanan birine rastladınız mı? Rahat olun" diyerek ilk günden içimize su serpmişti
Hakikaten 20 puanlık bir sorusunu neredeyse hiç cevaplayamadığım halde nasıl 100 aldım hala anlamış değilim :S
Son olarak kendini her gün derslere ada demiyorum ama dersleri iyi dinleyip bir de sınavların iyice yaklaşmasını beklemeden zaman zaman tekrar edersen arkadaşların işin içinden nası çıkacağını kara kara düşünürken sen rahat edeceksindir. Tecrübeyle sabittir. Her iki durumu da denedim günlük çalışma gibisi yok
Okul başladığında tanışmak isterim. Herhangi bir konuda kafana takılacak bir şey olursa hiç çekinmeden gelebilirsin.
Hayırlı olsun...