Mesajı Okuyun
Old 04-01-2007, 17:28   #9
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

"Denge" çok güzel bir sözcük seçimi olmuş.

Denklik, eşitliğe işaret etmez. Denk dediğimizde biribirinden farklı , yani eşit olmayan (en az ) iki durumun, konunun, kişinin karşılıklı konumunu ifade ederiz. Denk şeyler biribirlerine benzemezler, ancak aralarında "eşitliğe benzer" bir konum vardır.

Denklik bir tür yenişememe halidir. Bu anlamda, çıkar çatışması yaşanmasının muhtemel olduğu gruplarda ( işçi - işveren gibi ) denkliğin yaratılması adalete yakınlığı sağlar,diye düşünüyorum.

Ayrıca, eşit durumda eşit hak sağlamanın özellikle işçi-işveren ilişkisi bağlamında adaleti gerçekleştireceğini düşünmüyorum. Tam anlamıyla bir karşılıklılık ilişkisinin kurulması daima işçi aleyhine olacaktır. Zayıf olanın güçlü olan karşısında yasalarla "denk" bir duruma getirilmesi adalet duygusunu zedelemeyeceği gibi güçlendirir. Çünkü, adalet belli bir güç zümresinin eline bırakılamayacak kadar önemli bir idedir. Adalet, genellikle güçlünün elinde, gücün çıkarını takip eden bir zulme doğru evrilir.

Filozoflar çok uzun zamandır adalet idesi ve adaletin sağlanması üzerine düşündüler ve söz ürettiler. İyi de yaptılar. Zira değer olarak adalet, hukukçusundan filozofuna, sokaktaki işsizden devlet başkanlarına kadar herkesin sorunudur. Bazısı bunu kahve adabiyla tartışmayı yeğler bazısı daha sistematik düşünceyi tercih eder. Her ne suretle üzerinde düşünürsek düşünelim adalet insanlık birikiminin sahip olması gereken ve vazgeçemeyeceği bir fikirdir. Bunu konuşmak hukukçuların tekelinde de değildir.

Sn.Konyalı'nın filozoların durmadan soru sordukları yolundaki fikrine katılıyorum ( ama sadece bu firkrine ) İyi bir soru sormak için soru sorulacak konunun iyi bilinmesi şarttır. Yoksa, filozoflar hiçbir dönemde "anne bu ne?" diyen bir çocuk gibi soru sormamışlardır. İyi bir soru iyi bir cevaba gebedir. Cevabı olmasa bile iyi bir sorunun varlığı kendi başına değerlidir. Denge, eşitlik, kaos, adalet vb. üzerine filozofların sordukları soruları ve cevaplarını görmezden gelemeyiz. Bunu görmezden gelmeye çalışmak ancak anti-entellektüalizm ile açıklanabilir.

Saygılar.