Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, bir bankanın yaptığı yanlışlık nedeniyle eşinden şiddet gören ve boşanmaya zorlanan kadına, manevi tazminat ödenmesine karar verdi. İzmir'de bir banka şubesi, 14 yıllık evli bir kadına, H.E. adlı bir kişiyle "ortak hesap" açtırdığına dair hesap özeti gönderdi. bunun üzerine eşiyle bankaya giden kadına banka yetkilileri, hesabın "yanlışlıkla" açıldığını söyledi. Ancak kadının kocası, buna inanmadı ve eşinin H.E. adlı kişiyle ilişkisi olduğunu düşünerek eşine şiddet uyguladı.

Ekstrenin ellerine ulaştığı gün eşinin kendisini dövdüğünü, ölümle tehdit ettiğini, nafaka ve tazminat istemeden boşanmaya zorlandığını iddia eden kadın, daha sonra eşinden boşandığını kaydetti. Kadın, "bankanın hukuka aykırı eylemi nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığı, namusundan endişe duyulduğu, bedensel bütünlüğünün zarara uğratıldığı" gerekçeleriyle banka aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtı.

MAHKEME REDDETTİ
Davanın görüldüğü İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, kadının kocasından şiddet görmesi ve boşanması ile bankanın hatalı kayıtla hesap açması arasında "illiyet bağı bulunmadığı" gerekçesiyle davayı reddetti. Kadın, bunun üzerine Yargıtay'a başvurdu.

Dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, "kadının boşanması ile bankanın hatalı işlemi arasında illiyet bağı bulunmasa da bankanın hatalı işlemi nedeniyle kadının şiddet gördüğünün açık olduğuna" işaret etti. Kadının "haksız eylem nedeniyle bedensel zarara uğradığından" Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre, bankanın manevi tazminat ile sorumlu tutulması gerektiğini belirten Yargıtay 4. Dairesi, yerel mahkemenin kadın yararına manevi tazminata hükmetmesi gerektiğine işaret ederek, kararı bozdu.

Yerel mahkeme kararında direnirse dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gelecek.

MYNET