Mesajı Okuyun
Old 08-02-2007, 14:23   #5
Av.Ömer GÖKÇE

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/10190
K. 2000/405
T. 31.1.2000
• TÜKETİCİNİN KORUNMASI HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI ( Garanti Kapsamındaki Araca İlişkin Ayıp İddiasının İspatlanamamış Olması )
• GARANTİ KAPSAMINDAKİ ARACIN AYIP NEDENİYLE DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİ ( Tüketicinin Korunması Kanununun Uygulanması Prosedürü )
• AYBA KARŞI TEKEFFÜL ( Garanti Kapsamında Alınan Aracın Yenisiyle Değiştirilmesi Talebi - Tüketiciyi Koruma Kanununa Göre Uygulanacak Prosedür )
4077/m.13,4
ÖZET : Davacı, satın aldığı aracın katalogda belirtilen özelliklere sahip olmadığı gerekçesiyle yenisiyle değiştirilmesini istemiştir. Dava konusu yapılan araç, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 13.maddesine göre garanti belgeli mallardandır. Bu gibi malların satışında firma, satılan araç için garanti belgesi düzenlenip alıcıya vermek zorundadır. Garanti kapsamı içinde bulunan arızaların ortaya çıkması durumunda, 13.maddedeki prosedüre göre işlem yapılması gerekir. Davacının ileri sürdüğü ayıbın mevcut olup olmadığı tesbit edilmediği gibi, servis kayıtları da dosyaya ibraz edilmemiştir. Tüketici Hakem Heyetinin de bu yönde bir tesbiti bulunmamaktadır. Davacı iddiasını yasal delillerle kanıtlamak durumundadır. İddiasını isbat için delil ibraz edemeyen davacının davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, 4077 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince süre yönünden davanın reddi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşunup düşünüldü.

KARAR : Davacı, davalı tarafından üretilen aracı satın aldığını, aracın kataloğunda 90 km sabit hızda, 100 km mesafede, 4,5 litre benzin yaktığı belirtildiği halde, % 100 fazla benzin yaktığını ve Vanda servisi bulunmadığını öne sürerek, aracın yenisiyle değiştirilmesini ve bu araç için yaptığı 1.250.000.000 lira masraf ile 750.000.000 lira manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir.

Davalı, katalogda belirtilen yakıt tüketiminin özel test pistinde elde edilen sonuç olduğunu, Van'da servisin bulunduğuna dair bir taahhüdün de olmadığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacının onbeş günlük süre içinde aracı davalıya iade etmediği gerekçesiyle, süre yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu yapılan araç, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 13.maddesine göre garanti belgeli mallardandır. Bu gibi malların satışında firma, satılan araç için garanti belgesi düzenlenip alıcıya vermek zorundadır.

Garanti kapsamı içinde bulunan arızaların ortaya çıkması durumunda, 13.maddedeki prosedüre göre işlem yapılması gerekir. Davacının ileri sürdüğü ayıbın mevcut olup olmadığı tesbit edilmediği gibi, servis kayıtları da dosyaya ibraz edilmemiştir. Tüketici Hakem Heyetinin de bu yönde bir tesbiti bulunmamaktadır. Davacı iddiasını yasal delillerle kanıtlamak durumundadır. İddiasını isbat için delil ibraz edemeyen davacının davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, 4077 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince süre yönünden davanın reddi doğru değildir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMKnun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.

Yeri gelmişken hemen belirtelim ki, tüketicinin 4077 sayılı yasanın 4.maddesindeki genel tercih haklarından birini ya da 13.maddeden kaynaklanan yenisi ile değiştirilmesini isteme hakkını kullanabilmesi, satın aldığı malın iadesi ön koşuluna bağlanmamıştır. Yasadaki ( ... tüketici malı teslim aldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde bu malları satıcı firmaya geri vererek... ) sözleri alıcının iade borcuna işaret eden, ayıp ihbarı için gerekli süreyi belirleyen bir düzenleme olarak değerlendirilmelidir. Aksine bir düşünce, Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bir alıcı için öngörülmeyen bu nitelikteki ağır bir koşulun, amacı tüketiciyi korumak ve kollamak olan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunla getirilmiş olduğunu kabul etmek olur. Bunun da benimsenmesi mümkün değildir. Tüketicinin iade borcu, BK. hükümleri uyarınca satıcının borcu ile aynı anda ve karşılıklı olarak yerine getirilecektir. Dairemizin 11.12.1997 günlü 9164-10305 sayılı kararındaki görüşten bu nedenle vazgeçilmiş ve son görüş istikrar bulmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilmesine, kararın bu değiştirilmiş ve düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin harcın onama harcından çıkartılmasıyla arta kalan 710.000 liranın temyiz edenden alınmasına, 31.1.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.