Mesajı Okuyun
Old 20-06-2009, 17:58   #18
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın lawyer 721,

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 28.05.2008 T., 2008/12-404 E., 2008/395 K: "Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Lüleburgaz İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin kabulüne dair verilen 04.07.2007 gün ve 2007/190-179 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 19.11.2007 gün ve 2007/18744-21484 sayılı ilamı ile;

( ... Alacaklı Necatin Mutluer vekili tarafından borçlular Salih Mencik ve İlhan Yenigün haklarında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiştir. Borçlulara gönderilen örnek 163 numaralı ödeme emrinin 09.12.2004 tarihinde Salih Mencik'in ( bizzat kendisine ) tebliğ edildiği ve adı geçenin 06.12.2004 tarihinde İcra Müdürlüğüne başvurarak mal beyanında bulunduğu tespit edilmiştir. Bu dilekçede borçlu, kendi adını ( Faik Mencik ) olarak yazmış ve takip talebi ve ödeme emrinde yer alan Salih Mencik'in kendisi olmadığı biçiminde şikayette bulunmadan ve hakkındaki takibi benimseyerek bu takipte haczedilen mallar yönünden satışın durdurulmasını istemiştir.
Borçlunun gerek mal beyanı dilekçesinde, gerekse İcra Mahkemesine verdiği 04.07.2007 tarihli dava dilekçesinde Salih Mencik'in kendisi olmadığı ve farklı kişi hakkında takip yapıldığı yönünde bir şikayeti yoktur. Bu durumda alacaklı vekilinin 17.1.2005 tarihinde icra dosyasında talep açarak Faik Mencik yerine borçlunun adının sehven Salih Mencik şeklinde yazıldığı yönündeki beyanının kabulü gerekir. Anılan MADDİ HATANIN her zaman düzeltilmesi mümkündür. Aksinin kabulü haczin kaldırılması ve diğer alacaklıların öne geçmesi... v.s. gibi hak kaybına neden olur.
O halde, Mahkemece işin esası incelenerek satışın durdurulması istemi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.05.2008 gününde, oybirliği ile karar verildi."

Her ne kadar yukarıdaki kararda birçok sebebe dayalı olarak (koyulaştırmadan altını çizdiğim kısımlar) maddi hata değerlendirmesi yapılmış ise de icra takibinizde "borçlunun ismindeki maddi hatanın düzeltilerek haciz işlemlerinin icrası hususunda" bir talep açarak İcra Müdürlüğünün isteminizi reddi üzerine şikayet yoluna başvurmanızı öneririm.
Şikayet dilekçenizde Sayın Cengiz Aladağ ın konuya yaklaşımını kullanabileceğinizi düşünüyorum, Fakat konunun sizin anlatımınız şeklinde gerçekleşmiş olması sebebiyle de Sayın Saim tarafından belirtilen (6 nolu mesajındaki) hususlara katıldığımı belirtmek isterim.

Saygılarımla...