Mesajı Okuyun
Old 21-06-2011, 07:47   #5
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/6865

K. 2010/8970

T. 5.5.2010

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Boşanma kararıyla küçükler Yusuf ve Şeyma'nın velayetleri babaya verilmiş, baba 27.7.2006 tarihinde vefat etmiş; bunun üzerine küçükler, vesayet makamınca, 7.12.2006 tarihinde önce dedelerinin, o'nun da ölümü üzerine, 26.2.2009 tarihinde babaanneleri davalı Fatma'nın vesayeti altına alınmışlardır.

Davacı anne, çocukları üzerindeki vesayetin kaldırılarak velayetlerinin kendisine verilmesini talep etmiştir.

Küçükler üzerindeki vesayetin ergin olmalarından önce kaldırılmasında, vesayet makamı (sulh hukuk mahkemesi) görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkindir. Görev itirazı davanın her safhasında ileri sürülebileceği gibi, mahkemece de bu husus, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden (res'en) göz önüne alınır. (HUMK. m.7) O halde, küçükler üzerindeki vesayetin kaldırılması isteği yönünden görevsizlik kararı verilerek, bu bölümün sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi, bu davanın sonucu beklenip neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2010 (Çrş.)


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/88

K. 2005/3509

T. 8.3.2005

• VESAYETİN KALDIRILMASI TALEBİ ( Vasinin Görevden Alınmasını Gerektiren Sebepler İleri Sürüldüğüne Göre Davacının Talebinin Tefrik Edilerek Görevsizlik Kararı İle Vesayet Makamına Gönderilmesi Gereği )

• GÖREVSİZLİK KARARI ( Vasinin Görevden Alınmasını Gerektiren Sebepler İleri Sürüldüğüne Göre Davacının Vesayetin Kaldırılması Talebinin Tefrik Edilerek Görevsizlik Kararı İle Vesayet Makamına Gönderilmesi Gereği )

• VESAYET MAKAMI ( Vasinin Görevden Alınmasını Gerektiren Sebepler İleri Sürüldüğüne Göre Davacının Vesayetin Kaldırılması Talebinin Tefrik Edilerek Görevsizlik Kararı İle Vesayet Makamına Gönderilmesi Gereği )

• BEKLETİCİ MESELE ( Vesayetin Kaldırılması Talebi - Vesayet Makamının Bu Konuda Vereceği Karara Kadar Davanın Sonucunun Bekletilmesi Gereği )

4721/m.397/2,483

ÖZET : Vasinin görevden alınmasını gerektiren sebepler ileri sürüldüğüne göre, davacının vesayetin kaldırılması talebinin tefrik edilerek görevsizlik kararı ile vesayet makamına gönderilmesi, vesayet makamının bu konuda vereceği karara kadar, davanın sonucunun bekletilmesi ve vesayet makamının kararı gereğince hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Temyiz dilekçesinde ve temyiz süresi içinde ileri sürülmeyen duruşma talebinin reddine ( HUMK. 438 )
Boşanma kararı ile çocuklar Sümeyya ( 1994 ) ve Meliha ( 1996 ) 'nın velayetleri babalarına verilmiş, karar 30.5.2000 tarihinde kesinleşmiştir. 23.4.2002 tarihinde baba vefat etmiştir. Babanın vefatından sonra babaannenin başvurusu üzerine Kadıköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.5.2002 tarihli 2002/303 esas, 2002/335 karar sayılı kararıyla, çocuklara babaanneleri ( davalı ) Neriman vasi atanmıştır.

Çocukların annesi olan davacı; çocukların vasinin yanında bedeni, fikri ve akli gelişimlerinin tehlikede olduğunu çocuklarıyla görüştürülmediğini, vasinin aile ortamının çocuklar için uygun bir ortam olmadığını ileri sürerek, vesayet kararının iptali ile çocukların velayetinin kendisine verilmesini istemiştir.

Davacı vesayetin kaldırılması talebiyle beraber çocukların velayetin kendisine verilmesini istemiştir.Vasi, vesayet makamı tarafından görevden alınır. ( TMK.483 ) Vesayet makamı ise Sulh Hukuk Mahkemesidir. ( TMK.397/2 )

Vasinin görevden alınmasını gerektiren sebepler ileri sürüldüğüne göre, davacının vesayetin kaldırılması talebinin tefrik edilerek görevsizlik kararı ile vesayet makamına gönderilmesi, vesayet makamının bu konuda vereceği karara kadar, davanın sonucunun bekletilmesi ve vesayet makamının kararı gereğince hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/7730

K. 2005/9943

T. 27.6.2005

• VELAYET HAKKI ( Münhasıran Anne ve Babaya Tanınan Hak Olduğu - Evlat Edinme Hariç Anne ve Baba Dışında Hiç Kimseye Tevdi Olunamayacağı )

• KÜÇÜĞE VASİ TAYİNİ ( Velayet Altında Bulunmayan Küçüklerin Vesayet Altına Alınması Zorunluluğu )

• VASİ TAYİNİ ( Velayet Altında Bulunmayan Küçüklerin Vesayet Altına Alınması Zorunluluğu )

4721/m. 335, 404

ÖZET : Türk Medeni Kanununun 335. maddesinde "Ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altındadır." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun'un 404. maddesinde de velayet altında bulunmayan küçüklerin vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir.

Sözü edilen yasal düzenlemelere göre velayet hakkı, münhasıran anne ve babaya tanınan bir hak olup, evlat edinme hali hariç, anne ve baba dışında hiç kimseye tevdi olunamaz.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı T. S. vekili tarafından hasımsız olarak açılan davada, davacı ile H. K.'nın boşanması üzerine velayet kendisine verilen annenin 12.09.2002 tarihinde vefat ettiği belirtilerek küçüğün velayetinin davacı babaya verilmesinin talep edildiği yargılama sırasında yapılan araştırma sonucunda Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2003 tarih ve 2002/456 Esas, 2003/244 karar sayılı ilamıyla T. S.'nin eski eşi H. K.'yı taammüden öldürmek ve 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçundan onsekiz yıl üç ay ağır hapis cezası ve ağır para cezası ile mahkumiyetine karar verildiğinin ve halen cezaevinde bulunduğunun anlaşılması üzerine küçük B.'nin velayetinin anneannesi S. K.'ya verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 335. maddesinde "Ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altındadır." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun'un 404. maddesinde de velayet altında bulunmayan küçüklerin vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir.

Sözü edilen yasal düzenlemelere göre velayet hakkı, münhasıran anne ve babaya tanınan bir hak olup, evlat edinme hali hariç, anne ve baba dışında hiç kimseye tevdi olunamayacağından hüküm gerekçesine göre davanın reddine karar verilmesi ve küçüğe vasi tayin edilmesi için durumun vesayet makamına bildirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 27.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.