Mesajı Okuyun
Old 24-09-2006, 14:45   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Jeanne D'arc
İçime çok sinmese de "olaya bire bir uyan kararlar" için teşekkürler.

Ancak boşanma davasının açıldığı anda akıl hastalığı mevcut ve buna rağmen davacı seçimini şiddetli geçimsizlikten yana kullandıysa; bu davanın kabul edilmeyeceğini anladığı anda veya dava olumsuz seyretmeye başladığı anda, diğer kozunu kullanması; MK.2 anlamında objektif iyi niyet kuralı ile bağdaşmaz ve hakkın kötünye kullanılması anlamında değerlendirilmelidir bence.

Saygılar.

Sayın Jeanne D'arc,

Genel olarak MK 2 'ye ters düşmez. MK değişmezden önce akıl hastalığından dolayı boşanma davası açılabilmesi için; akıl hastalığının 3 yıldır sürmesi ve evlilik birliğinin katlanamaz hale gelmesi gerekirdi. Yani hastalığın daha ikinci yılında, şiddetli geçimsizlik davası açan birisi hem davasını ispatta zorlanıp hem de davanın uzamasından sonra akıl hastalığının 3 yılı doldurduğunu görünce neden ayrıca akıl hastalığına dayanarak dava açamayacak olsun.

Yeni haliyle de akıl hastalığından boşanmaya karar verilebilmesi için resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek gerekir. Yine davaların uzun sürdüğü ülkemizde, akıl hastalığına dayanarak açılmış bulunan dava devam ederken, diyelim ki davalı zina yapmıştır. Neden zina nedeniyle boşanma davası açılamıyacaktır?

MK 2 inci maddeyi kötüniyetli davalı açısından yorumlarsak daha büyük hakkaniyetsizlik olmaz mı? Kendisine terk nedeniyle dava açılan davalı, nasılsa eşi başka dava açamaz diyerek pek fena muamele yaparsa(MK 162) ne olacak.

Saygılarımla